Karmaşık şeyler daha kırılgan, daha kolay zedelenir hale geliyorlar, Goldilocks koşulları daha zorlaşıyor, ve karmaşıklık yaratmak daha zor hale geliyor. | TED | الأمور المعقدة تصير أكثر هشاشةً، أكثر عرضةً للمؤثرات، وتتجه الظروف الملائمة نحو الشدّة، و تزداد صعوبة خلق التعقيد. |
İşte şimdi durum gerçekten can sıkıcı hale geliyor. Bu sadece ishale özgü değil. | TED | حسنا ، يبدو ، وهذا هو المكان الذي تصير فيه الأمور مقلقة حقا ، ان الأمر ليس متفرداً مع الإسهال فقط. |
Ancak güneş sistemimizin ötesine geçtiğimizde yörüngeler daha şiddetli bir hale gelirler. | Open Subtitles | لكن بالانتقال وراء نظامنا الشمسي تصير المدارات أكثر ضراوة |
Uzun vadeli düşünmüyorsun. Asrın hilekarı, bir efsane olabilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن تصير اسطورة محتال لكل العصور |
Toplumun bir parçası olabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك ان تصير جزءاً من هذا المجتمع. |
İstersen imparator bile olabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تصير إمبراطورا لو أردت |
Burada, o kadar iç içe yaşıyoruz ki, özel şeylerin bile bir anda herkese açık hale geliyor. | Open Subtitles | هذه المدينة، تكتظ بالناس وكل الأشياء الخاصة تصير علانية. |
Takviyeler geldiğinde çatışma tamamen tek taraflı bir hale geliyor. | Open Subtitles | متى تصل تلك التعزيزات تصير المواجهة من جانب واحدة |
Hayat çıldırtıcı derecede kibar hale geldiğinde beni düşün. | Open Subtitles | عندما تصير الحياة منمقة إلى حد يثير الجنون فكر بي |
Bir kişinin, hayatını tehdit eden bir hastalığın teşhisine nasıl tepki verdiğini ve daha önce yapılması zor gelen hayat stili değişikliklerinin nasıl da birdenbire nispeten kolay hale geldiğini düşünün. | TED | فكروا كيف يتجاوب فرد مع تشخيص مرض يهدد حياته وكيف أن تغييرات نمط الحياة والتي كانت صعبة جدا من قبل تصير فجأة سهلة نسبيا. |
Gidip sen ye de, lafımı dinlemezsen ne hale gelebileceğini gör. | Open Subtitles | افعل ذلك أنت، مدركاً أنك قد تصير مثله يوماً -إذا لم تنصت إلي |
Bu sayede toprak verimli hale gelir. | Open Subtitles | لكيّ تصير الأراضي المحيطة به خصبة. |
Bu sayede toprak verimli hale gelir. | Open Subtitles | لكيّ تصير الأراضي المحيطة به خصبة. |
Çekim gücü önemli hale gelmeye başlar. | Open Subtitles | بدأت تصير الجاذبية هامة |
Eğer Obama'yı 4 yıl önce John Kerry'nin nasıl yaptığı ile karşılaştırırsanız... Demokratlar burada gerçekten değişimi seviyorlar, ve burada hemen hemen her şehir daha mavi ve daha demokratik hale geliyor. Obama'nın kaybettiği Batı'daki eyaletlerde bile. Bir kaç istisna ile beraber eyaletler | TED | إذا قارنت ما فعل اوباما مقابل ما فعل جون كيري قبل اربعة سنوات -- الديموقراطيون حقاً يُحبون رؤية هذا إلإنتقال هُنا. حيث غالباً كل ولاية تصير زرقاء، تصير أكثر ديمقراطية -- وحتي ولايات خسرها اوباما، كالتي في الغرب. هذه الولايات تصبح اكثر زرقة |
Bir kapıcı olabilirsin. | Open Subtitles | قد تصير بواباً عندما تكبر |
-Flört kralı olabilirsin. -Tamam. | Open Subtitles | يمكنك أن تصير ملك المغازلات - حسناً - |
Benim hademem olabilirsin. | Open Subtitles | وانت تصير الممرض الخاص بي. |
Sen... Benden daha iyi olabilirsin. | Open Subtitles | "يمكنك أن تصير خيرًا مما كنتُ" |
Agabeyim olabilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن تصير أخي - |