Benden yaşlı bir kadınla edindiğim tecrübenin etkisi büyüdükçe azaldı. | Open Subtitles | الرغبة بالقيام بممارسة الجنس مع امرأة كبيرة في العمر تضاءلت كلما كنت أكبر في العمر |
Ne yaptın bilmiyorum dostum ama yaşama şansın epey azaldı. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا فعلت يا رجل لكن فرصك في النجاة تضاءلت للغاية |
..%22 oranında azaldı. | Open Subtitles | تضاءلت بنسبة 22% وهي نسبة مخيفة |
Alın korteksinde hâlâ birkaç anormal aktivite mevcut ama büyük oranda küçülmüş durumda. | Open Subtitles | لا تزال هناك آثار قليلة من النشاط الشاذ في القشرة ماقبل الأمامية لكنها تضاءلت بشكلٍ كبير |
Yetersiz bir hayatta sürünürken yeni bir efendinin yanında iş bulmak için çeşitli bağlantılar kurmaya çabaladım. | Open Subtitles | بينما تضاءلت فرص كسب الرزق قصدت بعض المعارف لأجد عملاً مع سيد جديد |
Çürüklerin hiç azaldı mı? | Open Subtitles | هل تضاءلت كدمتك ولو قليلاً ؟ |
Ama Hannah hayatıma girdiğinden beri azaldı. | Open Subtitles | ولكن مذ جاءت (هانا) إلى حياتي... تضاءلت |
- İyi misin? Ciğer kapasitem küçülmüş. Hem de çok. | Open Subtitles | قدرة عمل رئتي قد تضاءلت كثيراً |
Ciğer kapasitem küçülmüş. Hem de çok. | Open Subtitles | قدرة عمل رئتي قد تضاءلت كثيراً |
Yetersiz bir hayatta sürünürken yeni bir efendinin yanında iş bulmak için çeşitli bağlantılar kurmaya çabaladım. | Open Subtitles | بينما تضاءلت فرص كسب الرزق قصدت بعض المعارف لأجد عملاً مع سيد جديد |