ويكيبيديا

    "تضارب في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çatışması
        
    Kız arkadaşının dâhil olduğu bir olaya bakman menfaat çatışması olmuyor mu? Open Subtitles أليس هذا تضارب في المصالح؟ أنت تعمل في قضيه وحبيبتك طرفاً فيها؟
    Yani, popüler inancın aksine deneysellik ile değerler arasında çıkar çatışması yoktur. TED هكذا، وخلافاً للإعتقاد السائد لا يوجد هناك تضارب في المصالح ما بين الأبحاث التجريبية والقيم
    Çıkar çatışması olmasa, Chicago, Chicago olmazdı. Open Subtitles لن تكون شيكاجو إذا لم يكن هناك تضارب في المصالح
    Sanırım bir çıkar çatışması içindesin. Open Subtitles أعتقد بأنه ربما يكون لديك تضارب في المصالح.
    Babam artık öğretmenim olmadığından çıkar çatışması olmayacağını söylemişti. Open Subtitles لقد قال أبي أنك لم تعد أستاذي بعد الآن لذلك لا تضارب في المصالح
    Anne babası burada çalıştığı için çıkar çatışması meydana geliyor. Open Subtitles حسنا, هناك تضارب في المصالح لأن والديها المتوقعين يعملان هنا. هذا عبقري.
    Çit bitmek üzere. Çıkar çatışması yok. Open Subtitles السياج على وشك الانتهاء ليس هناك تضارب في المصالح
    Bu bir çıkar çatışması ve bu deliller mahkemeye sunulacak. Open Subtitles انها تضارب في المصالح، وإن الأدلة سيتم الطعن بها امام المحكمة.
    Ayrıca önceliği bu olaya getirdiğinden beridir bir çıkar çatışması olduğu ortada. Open Subtitles بالإضافة لهذا ، هذا بالقطع تضارب في المصالح حيث انك قائد التحقيق في هذه القضية
    Buraya firmamın çıkar çatışması olduğunu ve bu davayı almamaya karar verdiğimi söylemeye geldim. Open Subtitles اريد ان اخبرك ان شركتي لديها تضارب في المصالح لذلك قررت ان اوكل القضيه لشخص آخر
    Buraya firmamın çıkar çatışması olduğunu ve bu davayı almamaya karar verdiğimi söylemeye geldim. Open Subtitles اريد ان اخبرك ان شركتي لديها تضارب في المصالح لذلك قررت ان اوكل القضيه لشخص آخر
    Onun profilini çıkartmak çıkar çatışması gibi olmaz mı? Open Subtitles لا ملف تعريف بشأنها حتى لايكون تضارب في المصالح
    Belki farklı siyasi felsefelerimiz olabilir ama ne olursa olsun aramızda bir çıkar çatışması yok. Open Subtitles لديكما فلسفة سياسية مختلفة وليس هناك تضارب في المصالح أبدا.
    Açığa alınmasaydın bile, bu yine de çok büyük bir çıkar çatışması. Open Subtitles حتى لو كنت لم وقف التنفيذ، أنها لا تزال ضخمة تضارب في المصالح.
    Sen girdiğinde, çıkar çatışması olmuştu. Open Subtitles -ماذا ؟ حالما دخلتِ المسابقة أصبح هناك تضارب في المصالح
    - Kardeşini seviyorsa uygundur. - Burada bir çıkar çatışması var. - Ailenin yok. Open Subtitles بل هي كذلك إن كان يحب أخيه - لدينا تضارب في المصالح -
    "Çıkar çatışması" terimini duydun mu hiç? Open Subtitles هل سبق لك وسمعت عن مصطلح "تضارب في المصالح؟"
    Başkan Chavez'in burada çıkar çatışması yaratıyor. Open Subtitles لدى الرئيس تشافيز تضارب في المصالح هنا
    Bunun nasıl bir çıkar çatışması olduğunu anlıyor musun? Open Subtitles رأيتي كيف يوجد تضارب في المصالح؟
    Neden çıkar çatışması yapıyorsun? Open Subtitles الا يكون ذلك تضارب في المصحلة ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد