Ailenizin geçmişte büyük bir fedakarlık yapmış olduğu anlaşılırdı. | TED | إلى أن عائلة مرتدي هذه الحلي قد قدم تضحية كبيرة في الماضي بأمواله للحرب |
Tek dediğim; bu çok büyük bir fedakarlık. | Open Subtitles | إنها تضحية كبيرة هذا كل ما أقوله |
Bir böbreğinden vazgeçmek büyük bir fedakarlık gibi. Dönemin bakış açısına uymak için hukuğun bilgeliğini adapte et. Ama, Grayson... | Open Subtitles | واعطاء الكلية تضحية كبيرة لكن جرايسون |
Bir süre deniz aşırı ülkelere gitmek büyük bir fedakârlık gibi görünmüştü. | Open Subtitles | اسافر عبر البحار لفترة وبدا لي هذا كأنه تضحية كبيرة |
- büyük bir fedakârlık gerektirecektir. | Open Subtitles | سيتطلب تضحية كبيرة |
Zaten hayatı berbat olduğundan büyük bir fedakarlık değil. | Open Subtitles | ليست تضحية كبيرة حياته سيئة |
Bu büyük bir fedakarlık. | Open Subtitles | لقد كانت هذه تضحية كبيرة |
- büyük bir fedakarlık. | Open Subtitles | تضحية كبيرة |
Ailemiz için yaptığınız bu şey çok büyük bir fedakârlık Bay Omicron. | Open Subtitles | هذه تضحية كبيرة تقدمها لعائلتنا يا سيد (اومكرون) |