Daha güzel köşelere koy daha geniş görsün heryeri. | Open Subtitles | تضعها في الزاوية تثبتها على حامل في الزاوية |
Fotoğrafı çektin, şimdi çevre içine koy... Çevrimiçi. ...Twitter'a veya başka bir yere, fark etmez. | Open Subtitles | الآنتأخذهذهالصورةوتضعها علىالشبكة ، تضعها على تويتر أو آي مكان تريده |
Biraz koyarsın ve birkaç bin kadar bir seferde yakalanmadan çekersin. | Open Subtitles | تضعها في الحساب وتخرجها بعد فتره في ازدياد حتى لا يتم اكتشافك |
Hayır, Ödül Töreni'ne gitmeden önce onu çantasına koyduğunu gördüm. | Open Subtitles | لا، رأيتها تضعها في حقيبتها قبل ذهابنا إلى حفل توزيع الجوائز |
Onları yataktan alıp kutuya koyuyorsun... sonra çıkarıp yatağa koyuyorsun... | Open Subtitles | كلّ ليلة تضعها في الصندوق , تخرجها من الصندوق |
Eğer bulursan onu posta kutuma koyar mısın? | Open Subtitles | اذا عثرت عليها، أتستطيع أن تضعها في صندوق البريد؟ |
Ağacın altına koyardı. | Open Subtitles | كانت تضعها تحت الشجيرة |
Senin verdiğin kolyeyi boynuna takıyor. | Open Subtitles | القلادة التي أعطيتها إياها و التي تضعها حول رقبتها بالتحديد، والتي قالت أنها لا تنزعها أبدا |
Güzel fikir. Neden kitabına koymadın? | Open Subtitles | هذه فكرة جيدة لكن لمَ لم تضعها في كتابك؟ |
Bunu güvenli bir yere koyabilir misin bir bak. | Open Subtitles | أنظر إذا كان بأمكانك أن تضعها في مكان آمن |
Neden kalbinin yanına koymuyorsun? | Open Subtitles | لم لاتحاول ان تضعها قرب قلبك ؟ |
Hayat hikâyesi, büyük Hollywood senaristleri tarafından kaleme alınan birinin odasında, bunları nereye koyuyorsan oraya koy işte. | Open Subtitles | ضعها هي المكان التي تضعها به عادةً عند مقابلات هوليود للكتاب الذين يكتبون قصص حياتهم |
Sana koy dediysem koy! | Open Subtitles | اذا امرتك بان تضعها فيجب أن تضعها, |
Onu oraya... oraya değil, yan tarafa koy. | Open Subtitles | لا تضعها هناك, ضعها على الجانب |
...adliyede, yalnız Brutus'un bulabileceği bir yere koy. | Open Subtitles | وجد مكاناً تضعها فيه على كرسي القاضي، بحيث لا يستطيع (بروتس) إيجادها، |
- Hayır, bu şekilde ekmeğin içine koy. | Open Subtitles | كلا,تضعها على الخبز مثل هذا. |
Torpido gözüne koyarsın. Ben işimi böyle görüyorum. | Open Subtitles | تضعها في صندوق العوائد هذ ما أفعله |
Ve annenin bunu nereye koyduğunu bilemedim, o yüzden etrafa bakınıyordum. | Open Subtitles | ولم أعلم أين تضعها أمك لذا كنت أبحث |
Benimkinde resmi çevre içine koyuyorsun. "Çevrimiçi". | Open Subtitles | لأن في تطبيقي أنت تأخذ الصورة و فورا تضعها على الشبكة |
Dostum , mikrodalga fırına patlatmalık mısır koyar gibi önemsiz görüp düğmeye basıyorsun . | Open Subtitles | يمكنك أن تضعها في مايكروويف وتضغط على زر الفشار |
Bazen fermuarlı göze koyardı. | Open Subtitles | - أحيانا تضعها فى كيس بسوسته |
Senin verdiğin kolyeyi boynuna takıyor. | Open Subtitles | القلادة التي أعطيتها إياها و التي تضعها حول رقبتها |
Niye normal bir insanmış gibi cebine koymadın? | Open Subtitles | خصوصاً في بيئة مبللة لماذا لم تضعها فقط في جيبك مثل شخص طبيعي ؟ |
Adamının yanına bikinili bir kadın koyabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك ان تضع إمرأة بلباس السباحة معه؟ تضعها هنا معه |
Neden bankaya koymuyorsun ki? | Open Subtitles | لم لا تضعها في البنك؟ |