- İnan bana, onunla Vaktini harcıyorsun. | Open Subtitles | أنا أقول لكِ أنكى تضيعين وقتكِ مع هذا الرجل |
O polis memuruyla neden Vaktini harcıyorsun ki? | Open Subtitles | لما تضيعين وقتكِ مع ضابط الشرطة ذاك؟ |
Vaktini harcıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تضيعين وقتكِ |
Bırakmamı söylemek için geldiyseniz, vaktinizi boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | إن كنتِ تطلبين مني الإنسحاب، فأنتِ تضيعين وقتكِ |
Benim için endişelenerek... vaktinizi boşa harcıyorsunuz, hanımefendi. Benim varlığımla yokluğum bir. | Open Subtitles | أنت تضيعين وقتكِ بالقلق عليّ سيدتي |
Demek zamanını böyle boşa harcıyorsun? Bu zavallılarla. | Open Subtitles | هكذا كنتِ تضيعين وقتكِ, مع هؤلاء الفاشلون؟ |
Vaktini boşa harcıyorsun. Yani birlikte olmaya uzaksın,sen evlisin. | Open Subtitles | أنتِ فقط تضيعين وقتكِ ، فمحال أن تتزوجي أبي |
- Vaktini harcıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تضيعين وقتكِ |
Cidden zamanınızı boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | بحق، أنتِ تضيعين وقتكِ هنا |
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ تضيعين وقتكِ فحسب |
- Ama zamanınızı harcıyorsunuz. | Open Subtitles | ولكنكِ تضيعين وقتكِ |
Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | أنا أؤكد لكِ.. أنتِ تضيعين وقتكِ أنا على ما يرام |
- Vaktini boşa harcıyorsun. - Harcamıyorum. | Open Subtitles | أنتِ تضيعين وقتكِ - لستُ كذلك , أرجوكِ - |
Vaktini boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | أنت تضيعين وقتكِ |