Oliver. Umuyorum ki konuştuğumuz konu hususunda bir gelişme vardır? | Open Subtitles | (أوليفر)، أفترض أنّ لديك تطوّرًا بخصوص الشأن الذي تحادثنا فيه. |
Fena da bir gelişme olmadı senin için. | Open Subtitles | هذا ليس تطوّرًا سيّئًا أيضًا. |
Ticari bir gelişme bekleniyor. | Open Subtitles | مُترقّبين تطوّرًا تجاريًا. |
Doğadaki en gelişmiş gözlerdendir. | Open Subtitles | هذه بعض من العيون الأكثر تطوّرًا في العالم الطبيعي. |
Ayrıca bu yerin bir zamanlar çok daha gelişmiş bir medeniyetin evi olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | كما أعرف أنّ هذا المكان كان موطنًا... لحضارة أكثر تطوّرًا |
Gördüğüm en gelişmiş, en karmaşık sistemdi. | Open Subtitles | كان أكثر الأنظمة تطوّرًا. |