Senin durumundaki biri çok daha empati yapabilir diye düşünüyordum. | Open Subtitles | توقعت أن يكون شخص في مثل وضعك أكثر تعاطفًا قليلًا. |
Ayrıca robotlar için de empati ediniyoruz. | TED | ونكوّن أيضًا تعاطفًا مع الروبوتات نفسها. |
Başkalarıyla bu kadar çok empati kurmasını sağlayan bu güçtü. | Open Subtitles | قدرته هي ما جعلته يكيل تعاطفًا جمًّا للآخرين. |
Her ne kadar müvekkilim kötü sağlığınızdan dolayı üzülse de Roxxon, sizin de haberdar olduğunuz çıkartma ve arıtım arasındaki ilişki haklarını sonuna dek korumalıdır. | Open Subtitles | عملك الحساسة في مصنع طاقة "لدندنيري" وبينما يظهر موكلي تعاطفًا مع حالتك فإن على (روكسون) الدفاع عن براءات اختراعها |
Her ne kadar müvekkilim kötü sağlığınızdan dolayı üzülse de Roxxon, sizin de haberdar olduğunuz çıkartma ve arıtım arasındaki ilişki haklarını sonuna dek korumalıdır. | Open Subtitles | عملك الحساسة في مصنع طاقة "لدندنيري" وبينما يظهر موكلي تعاطفًا مع حالتك فإن على (روكسون) الدفاع عن براءات اختراعها |
Diğerleri için; kısa, uzun, hızlı, yavaş hatta kolsuz olma açısından empati ediniyoruz. Sağlam bir yöntem. | TED | إننا نكوّن أيضًا تعاطفًا مع الآخرين من حيث كونهم أقصر أو أطول أو أسرع أو أبطأ أو حتى ربما بلا ذراعين، وهذا أمر رائع نوعًا ما. |
Kusura bakma ama onun için empati kuramıyorum. | Open Subtitles | لا أملك أيّ تعاطفًا اتجاهه |