15 dakika sonra yan sokakta buluşalım. Yalnız gel. | Open Subtitles | قابلني في الممر بعد ربع ساعة، تعال لوحدك |
Yarın sabah saat 7'de Belediye Binası'nın önünde buluşuruz. Ve Yalnız gel. | Open Subtitles | في السابعة صباحاً في البناء السابع أجل و تعال لوحدك |
Yarın sabah saat 7'de Senato Binası'nın önünde buluşuyoruz. Ve Yalnız gel. | Open Subtitles | في السابعة صباحاً في البناء السابع أجل و تعال لوحدك |
Eğer Geum Jan Di'yi kurtarmayı istiyorsan, Yalnız gel. | Open Subtitles | اذا اردت ان تحافظ على قوم جان دي , تعال لوحدك |
İki gün içinde L.A.'da olacaksınız. Defteri getirin ve yalnız gelin. | Open Subtitles | ينبغي عليك الوصول إلى لوس أنجلوس خلال يومين ، تعال لوحدك وأحضر المذكرة |
Saat 9'da, Willow Park'a $10,000 getir. Yalnız gel. | Open Subtitles | "أريد 10 ألاف دولار نتقابل بحديقه والو في التاسعه" "تعال لوحدك" |
"Yalnız gel," Shawn, yani yalnız gidiyoruz. | Open Subtitles | -كلا . "تعال لوحدك" يا (شون)، يعني أن نذهب لوحدنا. |
Clarion otelin lobisi, saat 16.00'da. Yalnız gel. | Open Subtitles | مليونان، في ردهة فندق (كلاريون) عند الرابعة ظهراً، تعال لوحدك |
Yalnız gel. | Open Subtitles | تعال لوحدك |
Yalnız gel. | Open Subtitles | تعال لوحدك |
Yalnız gel. | Open Subtitles | تعال لوحدك |
Yalnız gel. Hunter: | Open Subtitles | تعال لوحدك |
Yalnız gel. | Open Subtitles | تعال لوحدك. |
Yalnız gel. | Open Subtitles | تعال لوحدك. |
Yalnız gel. | Open Subtitles | تعال لوحدك. |
Yalnız gel. | Open Subtitles | تعال لوحدك |
Yalnız gel. | Open Subtitles | تعال لوحدك. |
Yalnız gel. | Open Subtitles | "تعال لوحدك." |
Ve, Albay. yalnız gelin. | Open Subtitles | و تعال لوحدك كولونيل |