Söz veriyormusun? ! Evet seninle bile evlenirim Wu, şimdi lütfen aşağıya in de silahları doldur! | Open Subtitles | سأتزوج بك أيضاً، الآن أنزل للأسفل وأعد تعبئة تلك الأسلحة |
Meyve paketleme fabrikasında - Dostum, Gremlinler vardır. | Open Subtitles | هناك شياطين الجريملين فى مركز تعبئة الفاكهة |
Haifa caddesinde ışıkların hemen yanındaki Benzin istasyonunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | هل تعرف عن محطة تعبئة الوقود الواقعة في شارع حيفا بجانب الأضواء؟ |
- Şekermancınık hazır! - Sakız topları yüklendi, efendim. | Open Subtitles | جهزوا المدافع المصنوعة من الحلوى تم تعبئة كرات العلكة يا سيدي |
Bütün Gestapo'yu seferber etmem gerekse bile bunu bulacağım. | Open Subtitles | و لكنني سأتوصل لحقيقة ذلك حتى لو اضطررت أن أضع الجستابو كله في حالة تعبئة |
Dünyada geri kalan tüm ordular harekete geçse bile, ne yapabilirler ki? | Open Subtitles | حتى لو تم تعبئة المتبقى من كل جيوش الأرض فماذا سيفعلون ؟ |
Bob, asker bizim daha fazla yaklaşmamıza müsaade etmiyor ama görebildiğimiz kadarıyla, oldukça çok sayıda asker ve teçhizat var ve herkesi alandan uzaklaştırmaya çalışıyorlar... | Open Subtitles | حسنا ، بوب ، الجيش لن يسمح لنا بالإقتراب كثيرا لكنمنحيثمانستطيعأننراه، هناك تعبئة كبيرة جدا للقواتوالمعدات، |
Çıkarabilirsin ama bil ki, şarjörü doldurdum. | Open Subtitles | تستطيع نزع هذه، لكن ليكن في علمك أن أعدت تعبئة السلاح |
Derslerimi seçtim. Bazı kağıtları doldurmam lazım. | Open Subtitles | اخترت فصولي بقي سوى تعبئة بعض الأوراق |
Mini barı doldurmak valiz görevlisinin işi değildir, değil mi? | Open Subtitles | ليس أبداً عمل الحمال هو إعادة تعبئة الحانة الصغيرة أليس كذلك ؟ |
Diğer çocuklardan bazıları silah doldurmayı, hatta ateş etmeyi öğreniyor. | Open Subtitles | بعض الأطفال يتعلمون كيفية تعبئة الأسلحة والإطلاق حتى |
Tüfekleri doldur. Al. | Open Subtitles | اعد تعبئة هذه البنادق |
paketleme veya atmada yardıma ihtiyacınız var mı? | Open Subtitles | هل تريد مساعدة فى تعبئة أغراضك ، أم سوف ترمى الكثير ؟ |
Morgan'ın Benzin tüketimi teorisine göre kazadan 105 kilometre önce depoyu doldurmuş olmalılar. | Open Subtitles | بالجنوب مورغان لديه نظرية متعلقة بمسافة تعبئة الوقود |
F-18'ler sığınak delen bombalarıyla yüklendi. 7 dakika içinde hedefe varacaklar. | Open Subtitles | لقد تم تعبئة طائرات الـ"أف 18" بنظام تدمير المخابىء وسيكونوا في المدى خلال سبع دقائق |
Ortadogudaki Araplara göre sayica çok daha az olan Israilliler, her zaman daha çok askeri seferber etmeyi basariyorlardi. | Open Subtitles | بالرغم من أن التفوق العددى الضخم للعرب في الشرق الأوسط إسرائيل كانت قادرة دائماً على تعبئة جنود أكثر |
Polis ve silahlı kuvvetler, Lehnsherr'ı tekrar saldırmadan önce bulmak için harekete geçerken, tüm toplulukların liderleri vatandaşlarını sakin kalmaya teşvik ediyor. | Open Subtitles | و القادة من جميع الطوائف تحث المواطنين علي إلتزام الهدوء و تم تعبئة الشرطة و القوات المسحلة لإيجاد |
Aracım içim tam bir teçhizat istiyorum. | Open Subtitles | أريد تعبئة كاملة لسيارتي |
Evlilik forumunu aldım. Her şeyi doldurdum. | Open Subtitles | .حصلت على نموذج طلب الزواج تمت تعبئة النموذج بالكامل |
Patates püresi tezgâhındaki "garnitür" denen şeyi tekrar doldurmam lazım. | Open Subtitles | أنا في عجلة إلى بوفيه البطاطا المهروسة لإعادة تعبئة شيء يدعى "فيكسين". |
Kalplerini mutluluk ve umutla doldurmak. | Open Subtitles | أريدهم أن يكون متعة, يتم تعبئة قلوبهم فرحا. |
- Benzin doldurmayı unutma. | Open Subtitles | ـ إنّك لم تنسى تعبئة السيارة بالوقود، صحيح؟ |
Lord Hazretleri için doldurma yapacak olan benim, ki senin asla yapamayacağın bir şey. | Open Subtitles | شكراً لك وفي الحقيقة, يمكنني تعبئة ذخيرة سيادته, وهذا مالن تتمكن منه يوماً |
Uçuştan önce form doldurman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب عليك تعبئة الاستمارة حتى تستقلى الطائرة أيّ مشاكل طبية؟ |
Şampuan şişelerine tüy dökücü losyon doldurayım. | Open Subtitles | تعبئة علب الشامبو خاصتهم بمزيل الشعر (نير) |
Striptizi Freemont'ta mantar paketlemek için mi bıraktın? | Open Subtitles | تركتِ رقص التعري لأجل تعبئة الفطر في "فيرمونت"؟ |