Beyler tüm bildiğim Pierre ve Marie'nin şu anda çok yorgun oldukları. | Open Subtitles | السادة كل ما أعرفه هو بيير وماري تعبوا جدا. |
Ülke ekonomik buhrana girmiş insanlar savaştan yorgun ve bezgin bir hale gelmişti. | Open Subtitles | في تلك الايام وصفت الصحف انهم تعبوا من الحرب وانهم متهكمون |
Ülke ekonomik buhrana girmiş insanlar savaştan yorgun ve bezgin bir hale gelmişti. | Open Subtitles | في تلك الايام وصفت الصحف انهم تعبوا من الحرب وانهم متهكمون |
Onları devamlı öldürmemden sıkılmışlardır belki de. | Open Subtitles | ربما تعبوا مني بسبب مطاردتي لهم طوال الوقت وقتلهم |
Komşular taşınıyor. Herhalde sonunda bu depremlerden bıktılar. | Open Subtitles | الجيران ينتقلون من هنا اخيراً تعبوا من كل هذه الزلالزل |
Her şeyi icat etmekten bıkmışlar, biraz da siz uğraşın istiyorlar ki onlar da Fuji Dağı'na gidip biraz keyif çatabilsinler. | Open Subtitles | لقد تعبوا من فعل كل شيء وحدهم. هم يريدون أن تقوموا بحصتكم من العمل... حتى يتمكنوا من الذهاب ... |
Bu savaştan sıkıldılar ve Pyr onları bir ateşkese zorluyor. | Open Subtitles | لقد تعبوا من الحرب ووتيرة غضبك تدفعهم لوقف اطلاق النار |
Tekrar kuzeye uçmak için çok yorgun olan bir kuş sürüsünü götürüyorum. | Open Subtitles | لدي سرب من الطيور الذين تعبوا جداً من الطيران الى الشمال |
Diğer yandan bizim askerlerimiz,savaşmaktan yorgun haldeler. | Open Subtitles | .. من جهة أخرى جنودنا تعبوا أيضاً من القتال .. |
Kamboçya'da, konfeksiyon işçileri yorgun. | Open Subtitles | في كمبوديا، وعمال صناعة الملابس تعبوا. |
- Adamlarımın hepsi çok yorgun. | Open Subtitles | أولادنا تعبوا جميعا. |
Belki de beklemekten sıkılmışlardır. | Open Subtitles | حسناً، ربما تعبوا من الإنتظار |
Ve benden bıktılar, birazcık, hani olur ya... her yerde her zaman sürekli gözlerine soktum. | Open Subtitles | وقد تعبوا مني كما تعلمون بعرضي عليهم كل اسبوع في ذلك الوقت |
Çünkü uslu olmaktan bıkmışlar. | Open Subtitles | لأنهم تعبوا من بقائهم وديعين |
Jasmine! Komşular taşınıyorlar. Galiba sonunda depremlerden sıkıldılar. | Open Subtitles | الجيران ينتقلون من هنا اخيرا تعبوا من كل هذه الزلالزل |