"تعرفين ذلك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Bunu biliyorsun
• Bunu biliyor
• biliyor musun
• bunu biliyordun
• biliyorsun bunu
• Bunu bilmiyor
• Bunu bilemezsin
• bunu biliyorsunuz
• bilirsin
• de biliyorsun

Bütün aileler katılıyor, yani bu çok önemli. Bunu biliyorsun değil mi?
كل الآباء يساهمون به فلذلك هو مهم جدا أنتي تعرفين ذلك, صحيح؟

Öyle çok param var ki etrafa saçılıyor. Bunu biliyorsun.
لديَّ الكثير من النقود التى تنمو كالشعر ، تعرفين ذلك

Bu gerçek Meksika değil. Bunu biliyorsun.
هذه ليست المكسيك الحقيقية أنت تعرفين ذلك

Bunu biliyor musun? Konuştunuz mu? Birlikte misiniz?
تعرفين ذلك, تحدثتما عن ذلك إذاً هل ستخرجان معاً؟

biliyor musun, harika bir avukat olurdun sen.
انت كنت لصبحين محامية جيدة هل تعرفين ذلك

O paraya ihtiyacımız vardı. bunu biliyordun.
كنّا بحاجة تلك الأموال، و كنتِ تعرفين ذلك.

- Gitmeliyiz, başka şansımız yok. - Kaybolduk Fritz ve sende Bunu biliyorsun.
ـ ليس لدينا خيار آخر ـ نحن تائهون ، وأنتِ تعرفين ذلك

Bunu biliyorsun, Gloria.
انتى تعرفين المجرمون لايدفعون انتى تعرفين ذلك جلوريا..

Yalnız kalmalısın. Bunu biliyorsun.
ممنوع المكالمات، أنتِ في عزلة تعرفين ذلك

Beni dinle. Bu konuda konuşabilirsin. Bunu biliyorsun, değil mi?
إسمعينى يمكننا التكلم الأن تعرفين ذلك أليس كذلك؟

Onu senin kadar seviyordum, ve sen Bunu biliyorsun.
لقد أحببته نفس ما تحبيه و أنت تعرفين ذلك

- Listede son bir şey kaldı, sanırım. - Liste falan yok Bunu biliyorsun.
ــ هذا شئ من قائمة طويله فعلتها من أجلي ــ لا توجد قائمة وأنتِ تعرفين ذلك

Bunu biliyorsun.
إن احتجت المساعدة يوماً بأي شيء، تعرفين ذلك

Bunu biliyorsun, ama destek olmaya çalışıyoruz çünkü zor bir zamandasın.
تعرفين ذلك ونحن نساندكِ لأنكِ تمرين بوقت عصيب

Ve sana eşlik ettiğim her saniyede Bunu biliyor olman beni çok mutlu ederdi.
سبق لي ان قابلتها وسوف اكون سعيداً جداً ان اتأكد انك تعرفين ذلك

Onlar Bunu biliyor, sen biliyorsun ve senin bildiğini biliyorlar.
،يعرفون ذلك وأنت تعرفين ذلك .وهم يعرفون أنك تعرفين

Çok güzelsin, Bunu biliyor musun?
أنتى جميلة جداً , هل تعرفين ذلك ؟

biliyor musun, aklımı karıştırıyorsun. Beni çıldırtıyorsun.
أنتِ تربكيني، تعرفين ذلك وتقودينني للجنون

Pardon ama sen bunu biliyordun ve hiçbir şey söylemedin mi?
عذراً ، أنتِ تعرفين ذلك و لمْ تريدين قول أي شئ. حسناً ، لم أكن أعرف ما سأقول.

Bunu yapmalıyız. Sen de en az benim kadar biliyorsun bunu.
ولابد أن نفعلها وأنتِ تعرفين ذلك

Bunu bilmiyor musun?
ألا تعرفين ذلك ؟

- O gitti Logan. Geri gelmeyecek. - Bunu bilemezsin.
لوغان, لقد رحلت, وهي لن تعود انتِ لا تعرفين ذلك

O size ait değil. bunu biliyorsunuz, değil mi?
أنه لا يخصك أنت تعرفين ذلك , أليس كذلك ؟

Onun hiçbir sözünü dinlemem, bilirsin.
أنا لا استمع إلي اي شيئ يقوله انتي تعرفين ذلك

Ve sıkıcısın, ve tamamen sıradansın, ve bunu sen de biliyorsun.
وأنت مملّة , وأنت عادية جدا وأنت تعرفين ذلك