"تعرقل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• engel
• bozuyor
• engelliyorsunuz
• kesin olarak engelleme

Teorik olarak, eğer GPS'in hafızası silinmişse bu seni zor duruma sokar, çünkü federal bir araştırmaya engel oluyor olacaksın.
نظرياً، إن مسحت بيانات الجهاز، سيضعك ذلك في موقف صعب، لأنّك ستكون تعرقل تحقيقاً فِدرالياً.

Böbrekleri kızında olan bir adamın öldürülmesi soruşturmasına engel olduğunun farkında mısın?
وانت تدرك أن أنت تعرقل التحقيق في جريمة قتل لرجل الذي كليته داخل ابنتك

Zaten bildiğin şeyi sana söylemeye çalıştım. O hayatta kalarak doğal dengeyi bozuyor.
لقد حاولت أن أخبرك بما تعرفه الآن إنها تعرقل النظام الطبيعي ببقائها حية

Bu planlarını falan mı bozuyor?
أهي تعرقل مشاريعك ؟

Adaleti engelliyorsunuz.
وأنت تعرقل العدالة

Bugün Charles'ın isyanını olmadan kesin olarak engelleme ihtimali için hayati bazı bilgileri edinme günü bile olabilir.
تحصلين فيه على معلومات قيمة بأمكانها أن تعرقل أي فرصة لأنتفاضة تشارلز مرة والى الأبد.

Yani sizin Yeraltı Dünyası'na seyahatinizin önünde bir engel kalmadı.
ما يعني أنّه ما مِنْ طريقة تعرقل رحلتكم إلى العالَم السفليّ

-Adalete engel oluyorsun.
أنت تعرقل العدالة.

Adam gibi çalışmama engel oluyor.
إنها بالتأكيد تعرقل عملي

Aramızdaki sorunların görevimize engel olmasına izin vermeyeceğim.
ولن أدع مشكلي معك تعرقل ذلك

Bu adalete engel.
أنكَ تعرقل سير العدالة!

Ancak Rachel testlere engel oldu.
-لكن (رايتشل) تعرقل الاختبارات التالية

Kulübün ışıkları sinyali bozuyor olmalı.
الاضواء تعرقل الاشارة.

Dronlar telsiz sinyalini bozuyor. Onunla sonra konuşursun.
تعرقل الطائرات بدون طيّار إشارة hailer.

Adaleti engelliyorsunuz...
سيدي ، أنت تعرقل العدالة

Neden her yaptığımı engelliyorsunuz?
لما تعرقل كل خطوة أتخذها؟