Sadece bilmen gerektiğini düşündüğüm için söyledim. | Open Subtitles | أنا أُخبركَ فقط، ظننتُ أنهُ عليكَ أن تعرِف بذلك |
Siyah birisi olarak bunun hiçbir anlamı olmadığını bilmen gerekir. | Open Subtitles | حسناً، كرجلٍ أسوَد يجبُ أن تعرِف أن ذلكَ لا يعني شيئاً |
Bugün yapacak çok şeyimiz olduğu için dediğim bir şeyi yapacağım konusunda ciddi olduğumu bilmen önemli. | Open Subtitles | بما أن لدينا الكثير لنفعلُه اليوم، فمن المهم أن تعرِف مدى جديتي |
Eski zamanlarda geleceğini öğrenmek istediğin zaman kuzunu alıp büyücüye götürürmüşsün, o da kuzuyu başından kıçına kadar doğrarmış, ve bağırsaklarına bakarak geleceğini söylermiş. | Open Subtitles | في الأزمنَة الماضية، عندما كُنتَ تُريد أن تعرِف ما يُخبئهُ المُستقبل تجُر نعجتك إلى المرأة المُشعوذة حيثُ تبدأ بنحرها من الرأس و حتى الذيل |
Alex'le evlenip evlenmeyeceğini öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | تريد أن تعرِف اذا كانت "ستتزوجُ "أليكس |
Bekle. Clayton Hughes'un durumunu öğrenmek istemiyor musun? | Open Subtitles | انتَظِر، ألا تُريدُ أن تعرِف كيفَ حال (كليتون هيوز)؟ |
Son anlarının nasıl olacağını bilmen lazım. | Open Subtitles | عليكَ أن تعرِف كيفَ ستكون آخِر لحظاتِه |
Açığa çıkacağını bilmen gerekirdi. | Open Subtitles | كُنتَ تعرِف أنكَ ستنكَشِف |
Ama bilmen gerekir. | Open Subtitles | لكن عليكَ أن تعرِف |
Robert'in başının ağrımasın istemem ama bilmen gerekir diye düşündüm. | Open Subtitles | لا أُريدُ أن أُسببَ المشاكِل (لروبيرت) لكني ظننتُ أنكَ يجبُ أن تعرِف |
Düşündüm de, bilmen gerekir, | Open Subtitles | ظننتُ أنهُ يجب أن تعرِف |
- bilmen gerekmez. | Open Subtitles | ليس لك أن تعرِف. |
Khumba'nın neden gitmek zorunda olduğunu öğrenmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد أن تعرِف السّبب الحقيقي لماذا رحل (كومبا)؟ |
Niçin öğrenmek istiyorsun? | Open Subtitles | لماذا تُريد أن تعرِف ؟ |
- Ya bu? Hatırlıyorum. Ne öğrenmek istiyorsun? | Open Subtitles | - أتذكر, لماذا تريد تعرِف ؟ |