ويكيبيديا

    "تعطس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hapşırıyor
        
    • hapşırma
        
    • Hapşırman
        
    • hapşırıyorsun
        
    • aksırma
        
    • hapşıran
        
    • hapşırıp
        
    • aksırarak
        
    • hapşırınca
        
    • hapşırdığında
        
    • aksırıp tıksırma
        
    • öksürüyordun
        
    Şimdi sen söyleyince fark ettim, hep üç kez hapşırıyor. Open Subtitles بما انك ذكرت ذلك , انها تعطس دائما ثلاث مرات
    Pekala, benim üzerime hapşırma,... öksürme veya bacaklarıma osurma. Open Subtitles لا تعطس علي أو تكح علي أو تفعل شيئاً آخر
    Gözlerin açıkken Hapşırman imkansızdır. Open Subtitles لَن تعطس إن كانت عيناك مفتوحة. إفتح عينيك.
    Büyük bir Broadway müzikalinin finali gibi hapşırıyorsun. Open Subtitles أنت تعطس مثل هو نهاية برودواي الموسيقية الكبيرة
    "Saklanırken aksırma, yalan söylerken gülme ve asla ve asla gelinliği, arabası veya köpeği çalınmış bayanların parasını alma." Open Subtitles لا تعطس عندما تختبئ ولا تبتسم عندما تكذب وتحت اى ظرف لا تاخذ مال من امراة فقدت كلبها او فستان زفافها او عربتها
    Milletin hapşıran bir bebeğe 200 dolar ödediğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أن الأباء يدفعون 200 دولار. لدمية تعطس.
    Çünkü harcamalar yapıldığı sırada kulağımın dibinde hapşırıp duruyordunuz. Open Subtitles لأنك كنت تعطس بقوة فى طبلة أذنى فى نفس وقت حدوث النفقة
    Bir ayını aksırarak geçirmiş Open Subtitles أمضت شهر تعطس
    Hayır, hapşırınca ruh dışarı üflenir gibi olur. Open Subtitles كلا، فعندما تعطس فستكون كمن تخرج روحه من جسده
    Shula Whitaker hapşırdığında ona mendil dahi uzatırsan her şeyini almak için dava açarım. Open Subtitles واذا اعطيتي شولا ويتكر منديلا عندما تعطس ساقاضيك لكل ما تملكين
    - Yanımda aksırıp tıksırma. Hasta olmak en son ihtiyacım olan şey. Open Subtitles لا تعطس فقط بالقرب منّي، فآخر ما أحتاج إليه هُو الزكام.
    Neden şu ayna hapşırıyor? Open Subtitles لماذا تعطس هذه المرآة؟
    Neyse, o vakum odasında ama benimle konuşmak için maskesini çıkardığında Faraday bardağının her tarafına hapşırıyor ki bu komik. Open Subtitles إنها في الغرفة الفراغية، ولكن عندما تنزع القناع عن وجهها كي تتحدث معي... وإذ بها تعطس على جهاز "فاراداي". وهذا شئ طريف.
    Desteklere doğru hapşırma. Open Subtitles لا تعطس على المكملات هنا
    Hapşırman gerekiyormuş gibi geliyor. Open Subtitles انه يبنـــى ُ ... . كأنك تريد ان تعطس
    - Ya öyle ya da çok fazla hapşırıyorsun. Belki de son 15 yıldır kötü bir nezle geçiriyorsundur. Open Subtitles أو أنك تعطس كثيراً و تعانى من بردِ شديد
    - Saçlarını kaybediyorsun. - Kız gibi hapşırıyorsun. Open Subtitles انت تفقد شعرك - انت تعطس كـالبنات -
    Şimdi sallanma, titreme veya aksırma Open Subtitles الآن لا تهتز ولا ترتجف أو تعطس
    - Yapıyorsun. Gözleri açık hapşıran tanıdığım tek insansın. Open Subtitles -بلى، أنتِ الوحيدة التي تعطس و عيناها مفتوحتان .
    - Ne ? - Çok kötü olurdun, hergün hapşırıp, öksürüp,... Open Subtitles -كان الوضع سيّئا فقد كُنت تسعل و تعطس يوميّاً
    Bir ayını aksırarak geçirmiş Open Subtitles أمضت شهر تعطس
    Bu çok normal. hapşırınca iblise dönüşmek normal mi? Open Subtitles أن تعطس و ينبت الوجه الشيطانى؟
    İnsanlar hapşırdığında "Hapşu.. ..oy oy anam" demezler. Open Subtitles النّاس عندما تعطس لا تفعل ذلك.
    - Yanımda aksırıp tıksırma. Hasta olmak en son ihtiyacım olan şey. Open Subtitles لا تعطس فقط بالقرب منّي، فآخر ما أحتاج إليه هُو الزكام.
    Köpük öksürüyordun. Open Subtitles . لقد كنت تعطس رغوة صابون

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد