Bunu ikiniz de biliyorsunuz, ama ben yine de yüksek sesle söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنتما الإثنان تعلمان هذا و لكني سأقولها بصوت عالي على أي حال |
Boşanmanızın onun suçu olduğuna inandığını biliyorsunuz ve bu tamamen doğal. | Open Subtitles | هل تعلمان أنه يعتقد أن الطلاق خطؤه هو وهذا طبيعي تماماً |
Endişe edeceğin son şeyin ben olduğumu biliyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | تعلمان أنني أقل شيء تقلقان بشأنه الآن، أليس كذلك ؟ |
Evet, şey, Bilirsiniz bütün mahzeni aradım, ama hiçbir şey yok. | Open Subtitles | كما تعلمان لقد بحثت في كل مكان و لم اجد شيئاً |
Birbirinize dair her şeyi Bildiğiniz halde nasıl da saklambaç oynuyorsunuz... | Open Subtitles | كيف تتظاهران بأنكما لا تعلمان أيّ ..شيء بينما تعرفان أحدكما الآخر جيّدا |
sayılır yani, bu biraz garip,ama ben onun hakkında düşünmeyeceğim, çünkü buna ihtiyacım yok bilirsin mutlu olmalıyım şu anda. | Open Subtitles | نوعـا مـا الأمـر غريب نوعـا مـا لكني لن أفكر فيه لأنه لا يتوجب عليّ ذلك تعلمان ؟ |
Tamam, öncelikle, el ele tutuştuğunuzu biliyor musunuz? | Open Subtitles | حسناً، أولاً أنتما تعلمان أنكما ممسكان بأيدي بعضكما؟ |
Bence ikiniz de ne döndüğünü biliyorsunuz ve niyeyse beni karanlıkta bırakıyorsunuz. | Open Subtitles | أظن أن كليكما تعلمان ما الذي يحصل. ولسبب ما، لا تريدان إخباري. |
Sizin için her şeyi yaparım biliyorsunuz. | Open Subtitles | وأنتما تعلمان أنى أفعل أى شئ لأجلكما ؟ أليس كذلك ؟ |
Her ikinizde kızınıza ne kadar saygı duyduğumu ve sevdiğimi biliyorsunuz. | Open Subtitles | كلاكما تعلمان كم أحترم ابنتكما كم أحب ابنتكما |
Durun, bundan ne kadar nefret ettiğimi biliyorsunuz. | Open Subtitles | إنتظرا . أنتم تعلمان كم انا أكره هذه المواقف |
Sen de ağabeyin de benim iznim ve gözetimim olmadan asla silahlarıma dokunmanızın yasak olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | إنّكِ وأخاكِ تعلمان بأنّه محظور عليكما لمس أسلحتي دون إشراف مباشر منّي |
biliyorsunuz... sizinle gönüllü olarak... avukatım olmadan konuşuyorum. | Open Subtitles | كما تعلمان ، أنا أتحدّث إليكما عن طيب خاطر بدون حضور محامٍ |
Bilirsiniz, siz ikiniz çok şirin bir çift olmuşsunuz. | Open Subtitles | هل تعلمان أنكما تشكلان ثنائيا مثيرا جدا؟ |
Hayır, kafana takma. Sadece içgüdüydü, Bilirsiniz. | Open Subtitles | لا، لا عليكِ من ذلك فقد كان أمراً غريزياً، كما تعلمان |
Bilirsiniz, "uyuşturucu yok, alkol yok, insanları çağırmak yok." | Open Subtitles | كما تعلمان في حالة عدم وجود مخدرات وكحول وعدم وجود أشخاص غرباء |
Bildiğiniz gibi bugün bizim için çok değerli birisini kaybettik. | Open Subtitles | كما تعلمان لقد فقدنا شخص عزيز عليـنا، اليـوم |
Burada çalışıyorum, bilirsin, alçıpan, boru döşeme işleri. | Open Subtitles | في المدينة حيثُ أعمل، تعلمان ، كالبناء وتركيب الأنابيب |
Eğer bir sorun olsaydı kimin kıçı tehlikede olacaktı biliyor musunuz? | Open Subtitles | ؟ المحك على سيكون من تعلمان هل تعقيدات, حدثت فلو |
Bilmiyor musunuz? Annenizden daha iyi bir aşçıyım. | Open Subtitles | ألا تعلمان اننى بارع فى الطبخ أكثر من أمكما؟ |
Ben ona, o da bana vurulmuştu. Her ikiniz de bunu biliyordunuz. | Open Subtitles | كنت مغرماً بها وهي كانت مغرمة بي وأنتما تعلمان ذلك |
Çünkü bu sene 2 bilet kazandım. Bu ne demek biliyor musun? | Open Subtitles | لأننا في هذه السنة و حصلت على تذكرتين, لذا تعلمان ما الذي يعنيه ذلك؟ |
Siz tüm gece boyunca aynı kapşonluyu giydiğimin farkında mısınız? | Open Subtitles | أنتما يارفاق، تعلمان بأني كنتُ مرتدياً لنفس السترة طوال الليل ؟ |
Siz bu düşük eğitim kurumunda saklanan ve saklanamayan her kirli çamaşırı biliyorsunuz o yüzden o rehberin yerini bildiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أنتما تعلمان أين تُدفن الاجساد وأين تحيا الجثث في هذه المؤسسة للتعليم الدنيء لذا أعلم أنكما تعلمان أين مكان دليل الهاتف. |
İkiniz de bunun tamamen rezalet olduğunun farkındasınız, değil mi? | Open Subtitles | أنتما تعلمان ان ذلك ضرباً من الجنون، صحيح؟ |
Şahsi olmayan laboratuvarın nasıl olacağını biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | تعلمان كيف تنعدم الخصوصية بالمختبرات , رأيت أن نلتقي هنا |