"تعلمته في" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ta öğrendiğim
• de öğrendiğim
• öğrendiğimden
• öğrendiğim bir

Irak'ta öğrendiğim tek şey ancak radar seviyesinin altında uzun süre uçulabileceği.
شيء واحد تعلمته في ( العراق ) ْ يمكنك الطيران تحت الرادار لمدة طويلة

- Khe Sanh'ta öğrendiğim bir şey varsa yere yatıp ölü numarası yapmaman gerektiğidir.
(شئ تعلمته في ( كاي سان (معركة تمت اثناء الحرب على فيتنام ) لا تسقط وتتظاهر بالموت

2001'de öğrendiğim şey benim oyumun önemli olduğuydu fakat sesim ve bakış açım da önemliydi.
الذي تعلمته في 2001 ،بأن صوتي مهم لكن صوتي ووجهة نظري أيضا مهمان.

Havai'de öğrendiğim bir şey varsa o da bu işti iyi olduğumdur.
ليتسر, انته جالس على مقعدي ان كان هناك شئ واحد تعلمته في هاواي هو انني جيد في هذا,يارجل

İlk yarıda onu izlerken öğrendiklerim, 5 sezonda öğrendiğimden fazla.
لقد تعلمت من مشاهدته في الشوط الأول أكثر مما تعلمته في خمس مواسم

Şehir planlamacısı olarak eğer öğrendiğim bir ders varsa hayatımda, o da açık alanların bir gücü olduğudur.
إذا كان هناك أي درس ما تعلمته في حياتي كمخططة للمدينة، هو أن الأماكن العامة لها السلطة.

Ve son 4 yıl boyunca öğrendiğim bir şey daha var ki o da ailenin çok önemli olduğu.
واذا كان هناك شئ تعلمته في السنوات الماضيه انه ان العائله مهمه جدا

CIA'de öğrendiğim bir şey varsa, o da oyalama tekniği olarak aleni olandan kaçınmaktır.
ولكن ان كان هناك شيء واحد... . قد تعلمته في وكالة الاستخبارات المركزية...

Hue'de öğrendiğim şey çok değerli de olsa pahalıya patladı.
(ما تعلمته في (هواي مع أنه كان ثميناً لكنه كذلك كلفني صفقة عظيمة

Son bir saatte Wraith teknolojisi hakkında geçen iki yılda öğrendiğimden daha çok şey öğrendim.
تعلمت عن تقنيّة الـ((رايث)) في الساعة الأخيرة أكثر... ممّا تعلمته في العامين الماضيّين

Hayattan öğrendiğim bir şey insanların önüne domalıp seni götünden sikmelerine izin verirsen ne olur bil bakalım.
شيء واحد تعلمته في هذه الحياة، و إذا انحنى وترك الناس يمارس الجنس مع لكم في الحمار، وتخمين ما يحدث؟