Taj, uzun süre önce öğrendim ki, üzüntü sallanan bir sandalye gibidir. | Open Subtitles | تاج، لقد تعلمت منذ وقت طويل أن القلق كالكرسى الهزاز |
Çok uzun zaman önce öğrendim ki bir yığın geri zekâlının... sana zor anlar yaşattığında ortalığı bulandırmanın hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | تعلمت منذ زمن طويل أنه لا يوجد سبب يستدعي بأن أكون غاضباً كل مرة مجموعة من الأغبياء تضايقك |
Çok uzun zaman önce öğrendim ki bir yığın geri zekâlının... sana zor anlar yaşattığında ortalığı bulandırmanın hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | تعلمت منذ زمن طويل أنه لا يوجد سبب يستدعي بأن أكون غاضباً كل مرة مجموعة من الأغبياء تضايقك |
Uzun zaman önce bir çingeneden hediye kabul etmemeyi öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت منذ زمن طويل ألا أقبل شيئاً مجانياً من غجرى. |
Güven bana, uzun zaman önce katı biri olduğum halde teslim olmayı öğrendim. | Open Subtitles | صدقيني لقد تعلمت منذ زمن طويل أن استسلم حتى لا أخسر كُل شيء |
Ayrıca, burada kalanlar hakkında hikayeler anlatmamayı.. ..çok uzun zaman önce öğrendim. | Open Subtitles | إلى جانب أنني تعلمت منذ عهد طويل ألا أروي حكايات عمّن يقيم هنا |
Hiçbir şeyi şahsi algılamamayı uzun zaman önce öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت منذ مدة طويلة ألا أخذ الأمور بشكل شخصي |
İnsanları benliklerinden ayrı tutamayacağını çok önce öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت منذ فترة طويلة انك لا تستطيع انقاذ الناس من أنفسهم |
Geçmişe bakılmayacağını uzun zaman önce öğrendim. | Open Subtitles | لقد تعلمت منذ زمن بعيد الا انظر الي الوراء |
- Uzun zaman önce öğrendim bunu. İnsan çoğunun kim olduğunu değiştiremiyor. | Open Subtitles | انظري، لقد تعلمت منذ زمن أنّه لا يمكنك وقف ابنك من أين يكون ما هو |
Hey, uzun zaman önce öğrendim 1.50 boyundaysan.. | Open Subtitles | مهلا، لقد تعلمت منذ زمن طويل، عند أربعة أقدام أحد عشر |
Hiçbir şeyi kontrol etmediğimi çok zaman önce öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت منذ زمن طويل أني لا أتحكم بأي شيء |
Bunu uzun zaman önce öğrendim, şiddeti kontrol edemezsin. | Open Subtitles | تعلمت منذ وقت طويل أنك لن تتحكم بالعنف |
Yargılamamayı uzun zaman önce öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت منذ زمن ألا أعطي الأحكام المسبقة |
Sormamayı bir süre önce öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت منذ مدة أن لا أسأل. |
Fakat uzun zaman önce, Lisa, düşüncelerimi insanlara kabul ettirmeye çalışmayı bıraktım. | Open Subtitles | لكني تعلمت منذ عهد بعيد، أن أتحمل الآخرين بدلاً من إجبارهم على آرائي واعتقاداتي |
Bana bakma. Ben uzun zaman önce dairedeki eşyalardan etkilenerek hareket etmeyi bıraktım. | Open Subtitles | لا تنظر إليّ، تعلمت منذ مدة طويلة ألاّ أفترض من يملك هذا أم هذا بتلك الشقة |