Sadece bilmeni isterim ki, eğer bir ihtimal, çılgınca ve aptalca bir şey yaparsan mesela kaçıp, hiç tanımadığın biriyle evlenirsen, seni affederim ve sonuna kadar açık kollarımla kabul ederim. | Open Subtitles | أنا فقط أريدكِ أن تعلمِ أنه بالصدفة توجب عليكِ القيام بشيء غبي ومجنون كأن تستعجلي وتتزوجي غريباً ما |
Ve bilmeni istiyorum ki, ikizlerin, yani biz iyiyiz ve birbirimizi bulduk. | Open Subtitles | و أود أن تعلمِ أن إِبْنَتيك التوأم على ما يرام لقد وجدنا بعضنا البعض |
Şunu bilmeni isterim... oğlumun yanında kendini güvende hissetmeyecek olursan South Fork'daki süit daireyi sana ayırmalarını söylemiştim. | Open Subtitles | يجب أن تعلمِ أنه في أي لحظة تشعرين بعدم الأمان من جانب إبني، أنني قد أخبرتهم أن يحتفظوا بهذا الجناح |
Onun da Tanrı'nın Askerleri'nin bir üyesi olduğundan haberin var mıydı? | Open Subtitles | هل كنت تعلمِ أنها كانت عضوا؟ في مجموعة جنود الواحد هي ايضا؟ |
Dün akşama kadar onun yaşayıp yaşamadığından bile haberin yoktu. | Open Subtitles | على قائمة طعامك، في مثل هذا الوقت بالأمس لم تعلمِ حتى أنها موجودة |
Ben ile Tanrı'nın Askerleri arasındaki bağlantıdan haberin var mıydı? | Open Subtitles | هل كنت تعلمِ تورطه مع "جنود الواحد"؟ |
Erin yardımcı olduğun için seni itakdir ettiğimi bilmeni isterim. | Open Subtitles | أريدكِ أن تعلمِ أنك أصبحتِ متعاونة جداً يا (إرين)، وأنا حقاً أقدر ذلك |
Üzgün olduğumu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تعلمِ بأنني آسف |
Seni düşündüğümü bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تعلمِ أنني أفكر بك |
Bo, şunu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | ...بو " أريدك ان تعلمِ" |
bilmeni istemiştim. | Open Subtitles | أردتك أن تعلمِ |
Katie, nişanı bozduklarından haberin yok muydu? | Open Subtitles | (كيتى), لم تعلمِ أنّهم فسخوا خطوبتهُم؟ |