Sana iş teklif ediyor, reddediyorsun ve birdenbire Çalıştığın şirket yok oluyor. | Open Subtitles | عرض عليك وظيفة وانت رفضتها واخر شيء تعرفه ان الشركة التي تعمل بها تحطمت |
Üzerinde Çalıştığın şeylerin bir listesini yapabilirsin, değil mi? | Open Subtitles | من الممكن تسمي لي بعض من بحوثك التي تعمل بها الان؟ |
Her neyse, dinle, bu dava daha önce Çalıştığın davalar gibi bitmeyecek. | Open Subtitles | على كل حال اسمع, هذه القضية لا تلعب بها حتى لو كنت لم تعمل بها بعد. |
Ailede işler şöyle yürür Bayan Hart ne ekersen onu biçersin. | Open Subtitles | الطريقه التي تعمل بها هذه العائله تأخذي على قدر ما تضعي |
Bazen bu iş böyle yürür. | Open Subtitles | مرات تكون هذه الطريقة التي تعمل بها التجاره |
Ama daha çılgını ne tahmin edin: Bu kredi derecelendirme kuruluşlarının çalışma şekli. | TED | ولكن خمنوا ماهو الجنون فعلاً إنها الطريقة التي تعمل بها هذه المؤسسات، |
Uyuşturucuların çalışma şekli varolan zevk döngülerini yönlendirmek. | Open Subtitles | الطريقة التي تعمل بها المخدرات هي بخطف مسارات المتعة الموجودة. |
Çalıştığın köşe başında geçen ay bir vurulma olayı oldu. | Open Subtitles | الزاوية التي تعمل بها كان هناك دافع نهاية الشهر |
Eskiden Çalıştığın radyolardan birine geri dön ve onlardan sana ikinci bir şans vermelerini iste. | Open Subtitles | عد إلى أحد المحطات التي كنت تعمل بها سابقا... واطلب منهم إعطائك فرصة ثانية |
Diyeceğim o ki bu CIA'in seni gizli kapaklı işlere sürmesi bana namlarına Çalıştığın başka bir ajan topluluğunu hatırlattı. | Open Subtitles | أجل أنا فقط أقول الطريقة التي تعمل بها الـ"سي اي ايه" على العمليات السرية |
- Hem de Çalıştığın barda. - Evet. | Open Subtitles | وفي الحانة التي تعمل بها ، لا اكثر نعم - |
Çalıştığın firma... | Open Subtitles | اتعلم ان الشركة التي تعمل بها |
Tribeca'da bir terasta. Çalıştığın barın üst katında. | Open Subtitles | في عليّة بـ (تريبكا) فوق الحانة التي تعمل بها. |
Çünkü bizim ailede işler böyle yürür birebir konuşmaları en aza indirmeye çalışırız. | Open Subtitles | لأن هذه الطريقة تعمل بها اسرتي علينا ان نحافظ على واحد منها الى الحد الأدنى |
Telif hakkı yükümlülüğü, İnternet yükümlülüğü, bu sorunları nasıl halledeceksin? ki bu temel yolsuzluk hükümetin çalışma şekli olmuşken ? | TED | سياسة حقوق الطبع وسياسة الإنترنت، كيف ستحل هذه المشاكل طالما هنالك فساد أساسي في الطريقة التي تعمل بها حكومتنا؟" |
Ve bu milyonlarca kişi arasında sistemlerinin çalışma şekli ve ilaçlara verdikleri tepkilerde çok büyük farklılıklar olacak, | Open Subtitles | و من بين هذه الملايين من الناس سيكون هناك تباينٌ هائل بالطريقة التي تعمل بها أنظِمتهم، و الطريقة التي يتجاوبون فيها مع الدواء. |
- Onun çalışma şekli bu. | Open Subtitles | -هذه هى الطريقة التى تعمل بها |