Bilsen de bilmesen de hala benim için çalışıyorsun. Ben hiç senin için çalışmadım. | Open Subtitles | مازلت تعمل لديّ سواء وافقت أم لا أنا لم أعمل معك أبداً |
Ama bir konuda net olalım, hâlâ benim için çalışıyorsun. | Open Subtitles | دعنا نوضح شيء هام يا رجل مازلت تعمل لديّ |
Yani teknik olarak benim için çalışıyorsun demek oluyor. | Open Subtitles | والذي يعني فعلياً، أنّك اصبحت تعمل لديّ الآن |
Benim için. Kesinlikle benim için. O benim için çalışıyor. | Open Subtitles | لديّ، بالتأكيد، تعمل لديّ |
- Adım Carrie MacPherson. - Fara Sassani benim için çalışıyor. | Open Subtitles | اُدعى (كاري ماكفيرسون) (فرح ساساني) تعمل لديّ |
Orada dur. Bir dakika. Artık benim için çalışmıyorsun. | Open Subtitles | انتظر، تمهل لحظة أنت لا تعمل لديّ بعد الآن |
Peki, takdir etmeyebilirsin, ama izin ver hatırlatayım, sen benim için çalışıyorsun. | Open Subtitles | قد لا تحبّذ ذلك ، ولكن دعني أذكرك بأنّك .. تعمل لديّ .. |
Sen benim için çalışıyorsun. O kulüp benim! | Open Subtitles | أنت تعمل لديّ, أنا أملكُ المحل |
Shelby onun için çalıştığını zannediyor ama aslında benim için çalışıyorsun. | Open Subtitles | شيلبي) يعتقد انك تعمل عنده و في الحقيقة ,أنت تعمل لديّ) |
- Hediye kuponunun arkasında Richard Fanshawe imzalı "benim için çalışıyorsun." yazısı var. | Open Subtitles | "مكتوب "أنتَ تعمل لديّ (وموقعّة من قِبل (ريتشارد فانشاو |
Artık benim için çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعمل لديّ الآن |
Artık benim için çalışıyorsun. | Open Subtitles | -جيد أنت تعمل لديّ الآن |
benim için çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعمل لديّ |
Sen benim için çalışıyorsun. | Open Subtitles | تعمل لديّ |
Ben çalışıyorum ve sen de benim için çalışıyorsun. | Open Subtitles | -أنا أعمل، وأنت تعمل لديّ . |
- Hayır, Laura benim için çalışıyor. | Open Subtitles | كلّا، (لورا) تعمل لديّ. |
Artık Bench için çalışmıyorsun, tamam mı? | Open Subtitles | أنت لا تعمل لحساب ( الوورك بينش) بعد الآن حسناً؟ أنت تعمل لديّ |
Yani artık Prens Arthur için çalışmıyorsun. | Open Subtitles | إذاً، لم تعد تعمل لديّ الأمير، (آرثر) ؟ |