bu onun iş numarası. bu aralar nerede çalıştığını biliyor musun? | Open Subtitles | ذاك رقم عملها ، هل تعرف أين تعمل هذه الأيام ؟ |
Ama çalışıyor. bu gemi uzayda seyahat ediyor. Kendim gördüm. | Open Subtitles | ولكنها تعمل هذه السفينة تسافر عبر الفضاء لقد رأيتها بنفسي |
bu kadın yalnız da çalışıyor olabilir, yabancı bir istihbarat örgütüyle de. | Open Subtitles | ربما تعمل هذه المرأة بمفردها أو أنها تعمل لصالح جهاز استخبارات أجنبي |
Bugün size yöntemin nasıl işlediğini göstermek için sekiz ile başlayacağm. | TED | واليوم سأبدأ بثمانية حروف فقط لأريكم كيف تعمل هذه الطريقة. |
Kahretsin. Araba çalışmıyor. Buradan çıkmalıyız. | Open Subtitles | اللعنة لن تعمل هذه السيارة يجب أن نخرج من هنا |
bu seçeneklerin her hangi birinin işe yaraması için Wraithler yerde olmalı. | Open Subtitles | و لكى تعمل هذه الأشياء ، فالأمر يحتاج أن يكون الريث على الأرض |
Belki de belli müzik salonlarında olan da budur, bu dinamik pekala ise yarayabilir. | TED | إذاً ربما يكون ذلك، في فتحات محددة، ربما تعمل هذه الديناميكية جيداً. |
bu işe giriyorum, bu olayı çözeceğim, buna bir yıl ayıracağım, utanç duygusunu tamamıyla çözeceğim, kırılganlığın nasıl çalıştığını anlayacağım, ve onun üstesinde geleceğim. | TED | أنا ذاهبة إليها، سأحل غموض هذه الأشياء، سأقضى عام كامل، أنا سأفكك الخجل بالكامل، سأفهم كيف تعمل هذه القابلية الشديدة للإحساس ، وسأتغلب عليها. |
bu iç-lik, bu içsellik, bu Tanrısal maneviyat nasıl çalışıyor? | TED | كيف تعمل هذه الكينونة الداخلية الخاصة بالرب؟ |
bu makineyi çalıştırmak için çok ama çok insana ihtiyacınız var. | TED | و حتى تعمل هذه الآلة، ستحتاج الى الكثير من البشر. |
bu suç örgütleri askeri bir disiplinle yasal firmalar gibi çalışıyor. | TED | تعمل هذه المنظمات الإجرامية مثل الشركات المرخَّصة الشديدة التنظيم. |
Her şirkette kuşkucuların olduğu aşikar. Neden bu onlar için uygun değildir? | TED | وبشكل واضح، لدى كل شركة متشككيها حول لِمَ لن تعمل هذه الطريقة بالنسبة إليهم |
bu kanunlar beraber çalıştığında, yaşadığımız güzel, karışık ve karmaşık dünyayı oluşturuyor. | TED | عندما تعمل هذه القوانين معاً، فهم يؤدون إلى العالم المعقد الفوضوي الجميل، الذي نعيش فيه. |
Ancak bu kadar çok faaliyet konusunda sürekli ihtiyaç duyduğumuz bu sistemlerin çalışma şeklini ciddiye alırsak, bu konuşmayı ertelemek için hiçbir sebep göremiyorum. | TED | لكننا لو أخذنا بجدية كيف تعمل هذه الأنظمة التي نعتمد عليها بشدة فأنا لا أرى كيف يسعنا أن نؤجل هذه المحادثة أكثر من ذلك. |
ve bu politikalar vergi, finansal yardım veya zorlayıcı emirler olmadan da uygulanabilir | TED | و تعمل هذه السياسات بشكل فعال بدون ضرائب، منح، أو وصايه |
Birkaç yıldır bu bölgede çalışıyor fakat o çoğu erkeğin ilk tercihi değildi, anlarsınız ya. | Open Subtitles | هي تعمل هذه المنطقة للسنتان الآن، لكنّها ما كانت أكثر إختيار جونس الأول، إذا تعرف ما أعني. |
Yani ben bu yıl her şeyin nasıl çalıştığını mı öğreneceğim? | Open Subtitles | إذا هل هذه السنة التي سوف أكتشف فيها كيف تعمل هذه الأشياء |
Ama nasıl işlediğini ya da sınırlarımın ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لكنني حتى لا أعرف كيف تعمل هذه هي الحدود |
bu sıradışı ortaklığın nasıl işlediğini görmek için Sicilya'ya gidiyorum. | Open Subtitles | ولنرى كيف تعمل هذه الشراكة الفريدة، إنّي ذاهبٌ لـ "صقلّية". |
İçlerinde bu sorunun nasıl işlediğini bilen biri olabilir. | Open Subtitles | وضعنها جميع العائلة في غرفة الاستراحة هنا شخص ما قد يعرف كيف تعمل هذه المتاعب. |
Pos makinesi bu gece çalışmıyor. | Open Subtitles | آلة الائتمان لا تعمل هذه الليلة. |
Büyünün işe yaraması için bir büyücünün ve gerçek bir şövalyenin ellerine ihtiyaç var. | Open Subtitles | لكي تعمل هذه التعويذة أحتاج يد ساحر و يد فارس حقيقي |