Bu duygu çoktan gözlerini kör edip gerçeği görmeni engelliyor: | Open Subtitles | العاطفة التي تعميك عن حقيقة واضحة وبسيطة |
Seni kör ediyor. O gittiğinde gerçek kimliğini kabulleneceksin. | Open Subtitles | إنها تعميك ، عندما تختفى هى ، ستكون قادرا على الإعتراف بما أنت عليه |
Bu duygu çoktan gözlerini kör edip gerçeği görmeni engelliyor: | Open Subtitles | العاطفة التي تعميك عن حقيقة واضحة وبسيطة |
- Hayır. Asıl kör olan sensin. İnsanlara olan nefretin, gözünü öylesine bürümüş ki sadece görmek istediklerini görüyorsun. | Open Subtitles | لا أنت الأعمى , تعميك كراهيتك للبشر ترى ما تريد أن تراه فقط |
Kaiba, bir kez daha kendi egona yenik düşeceksin. Gerçeği göremiyorsun bile. Henüz yenilmedim. | Open Subtitles | مره اخرى يا كيبا انانيتك تعميك عن الحقيقه انا بعيد عن الهزيمه |
O kadar güzel ki seni kör edebilir. | Open Subtitles | أنها جميلة جداً لدرجة أنها سوف تعميك |
Sende güç var, ama seni kör etmesine izin vermişsin. | Open Subtitles | أنت لديك القوة , لكنك تركتها تعميك |
Hislerin seni kör etmişti. | Open Subtitles | وكانت مشاعرك تعميك ولم تفهمي هذا |
Nefretinin seni kör etmesine izin verme. | Open Subtitles | لا تسمحي لكراهيتك لي بأن تعميك الآن |
Clary'ye olan duyguların gözünü kör ettiği için takibimiz işe yaramıyor olmasın? | Open Subtitles | هل تعميك مشاعرك لكلاري،لقد فقط بصيرتنا |
Tıpkı bir din görevlisi gibi, kör olmuşsun. | Open Subtitles | كالقس تعميك القلنسوة |
Tıpkı bir din görevlisi gibi, kör olmuşsun. | Open Subtitles | كالقس تعميك القلنسوة |
O sopayla seni kör ediyor. Yaptığı bu. | Open Subtitles | إنّها تعميك به، هذا ما تفعله. |
Seni onunla kör ediyor. | Open Subtitles | إنّها تعميك به. |
Adamı neredeyse kör eden bir tebessüm. | Open Subtitles | إبتسامة تعميك تقريباً |
İngiltere sevdan yüzünden iradene sahip olamıyorsun, kör olmuşsun! | Open Subtitles | أنك تجعل شهوتك لـ "انجلترا" تعميك |
Mat boyası sayesinde güneşi yansıtmayıp bunun gibi kör etmiyor insanı. | Open Subtitles | (أجل و نوعية (مات لا تلتقط الشمس دائماً و تعميك مثل هذه |
Bu kinin seni kör etmesine izin veriyorsun. Seni zayıf düşürüyor. | Open Subtitles | .انك تدع الكراهيه تعميك |
Clark Kent'le olan arkadaşlığının seni kör etmesine izin verme oğlum. | Open Subtitles | لا تدع صداقتك مع (كلارك كنت) تعميك بني |
Kibrin gözlerini kör etmiş. | Open Subtitles | غطرستك تعميك |
Kaiba, bir kez daha kendi egona yenik düşeceksin. Gerçeği göremiyorsun bile. | Open Subtitles | ان شخصيتك المعقدة تعميك عن الحقيقة |