Güzel bir dünyada yaşıyorsun, ama bunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | انتى تعيشين في عالم جميل لكنك لا تعرفينه |
Güzel bir dünyada yaşıyorsun, ama bunu bilmiyorsun. Özgürlüğe, güneşe, soluyabileceğin havaya sahipsin--" | Open Subtitles | انتى تعيشين في عالم جميل لكنك لا تعرفينه |
Bak, şu ana kadar oldukça şanslıydın fakat hakkında hiçbir şey bilmediğin bir dünyada yaşıyorsun. | Open Subtitles | اسمعي كنت محظوظة حتى الان لكنك تعيشين في عالم لا تعرفين عنه شيئاً |
Tamam,senin antikalar,hayaletler ve ölülerle dolu bir dünyada yaşadığını biliyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أنت تعيشين في عالم الأثريات والأشياء والأشخاص الأموات |
Hammerklavier sonatının yavaş kısımlarını çalarken asla keşfedip anlayamayacağın bir faaliyet içinde sınırları olmayan bir dünyada yaşadığını hissetmelisin. | Open Subtitles | عندما تعزفين الإفتتاحية الهادئة لسوناتا (هامركلفير) يجب أن تشعرين بأنكِ تعيشين في عالم بلا قيود في النشاط لا يمكنكِ أبدا الإستطلاع أو الإستكشاف |
Daha yüzde birini bile görmediğin uçsuz bucaksız bir dünyada yaşıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعيشين في عالم كبير و واسع و لم تَري منه أي شيء |
Marge, sen benim karımsın ve seni çok seviyorum ama sen hayal ürünü bir dünyada yaşıyorsun. | Open Subtitles | (مارج)، أنت زوجتي وأحبك كثيراً، ولكنك تعيشين في عالم خيالي |