ويكيبيديا

    "تعيق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • engelliyor
        
    • engel
        
    • engelliyorsun
        
    • önüne
        
    • kapatıyorsun
        
    • engeller
        
    • kapatıyor
        
    • engelleyen
        
    Işık hızından daha yavaş giden her şeyin girişini engelliyor. Open Subtitles تعيق دخول أي شيء يسير بسرعة اقل من سرعة الضوء
    Ve sanada çok nazikçe gitmen söylendi Mahkemenin girişini engelliyor Open Subtitles المطلوب منكِ أن تحركيها إنها تعيق مدخل المحكمة
    Hayatın son döneminde, yaşam gayesi edinmenin önündeki en büyük engel ne? TED وما هي أكبر عقبة تعيق الإحساس بالهدف في وقت متأخر من الحياة؟
    Ve eğer araştırmama engel olursan, onun içinde biraz zaman geçirmen gerekecek. Open Subtitles واذا انت تعيق التحقيق ياسيد لحظة اخرى ستصرف بعض الوقت فيه
    Mükemmel planlarımı engelliyorsun ama bu işten güzellikle kurtulamayacaksın. Open Subtitles أنت تعيق خططي المقدسة . لكنك لن تنجين بذلك يا جميلتي .
    Bir müşteriyi ortada bırakmanın profesyonelce olmadığını biliyorum ve kişisel heveslerinizin işinizin önüne geçmesine izin vermemelisiniz, ama... Open Subtitles لاحظت الآن أنه من اللامهني أن أترك عميلاً وأنه يجب ألا أترك الرغبات الشخصية تعيق عملي
    Biliyorum. Orada dikilerek yolu kapatıyorsun. Open Subtitles اعرف، أنت تعيق الطريق بوقوفك هنا
    Bu, silahı doldururken içine hava girmesi halinde ortaya çıkabilecek bir felaketi engeller. Open Subtitles كي تعيق خروج الهواء عند تحميل القذيفة والذي من الممكن أن يحدث كارثة
    Salak monitörlerinden biri paneli kapatıyor. Open Subtitles واحده من شاشات الكمبيوتر تعيق لوحه التحكم
    Onu engelleyen gezegenlerin çokluğu parlaklığına gölge düşürüyor. Open Subtitles ذكائة محيّر بالحالة المزدحمة التي تعيق الكواكب
    Şu andan tüpün içinde bir kıvrım var ve nefes almasını engelliyor. Open Subtitles والآنفي الانبوبةعائق, و التي تعيق التنفس
    "Bu yüzden bu kurum, tüm çabalarımızı engelliyor." Open Subtitles وهي نتيجة لذلك وكالة تعيق مجهوداتنا
    İletişimimizi engelliyor, bir sinyal gönderiyorlar. Open Subtitles إنها تعيق إتصالاتنا و هي تبث إشاره
    Aynasından sarkan CD görüşünü engelliyor. Yapalım şu işi. Open Subtitles الإسطوانه المعلقه بمرآته تعيق رؤيته
    - Tanrı aşkına birkaç bürokratın uçağı yapmamıza engel olmasına izin veremeyiz. Open Subtitles أتوسل اليك، جاك أنك لا تريد مجموعة موزّعي المخدرات تعيق طريق صنع طائرتنا أليس كذلك؟
    Ama bu madendeki çalışmalara engel olmaması kaydıyla gerçekleşecek tabi ki. Open Subtitles ولنقل مؤنك الغير مؤهلة بأي شكل عدى التي لا تعيق عملي في التنجيم
    Pissin, tarzıma engel oluyorsun ve fransız kızartma yağı gibi kokuyorsun. Open Subtitles لأنك تبدو كهذه المدرسة فحسب أنت بغيض و تعيق طريقي
    Hadi! Kaldır kıçını! Trafiği engelliyorsun. Open Subtitles هيّا ، تحرك من مكانك إنك تعيق المرور
    Uçuş hazırlıklarımı engelliyorsun. Open Subtitles أنت تعيق الإقلاع بالرحلة
    Onu öldürmemeliydin. Neyi yapmamış olmam gerektiğini söyleme bana. Duygularının görevinin önüne geçmesine izin veriyorsun. Open Subtitles لا تخبرني بما لا أستطيع فعله، جعلتَ مشاعرك تعيق المهمّة
    Gördüğün rüyalar işinin ve bizim uykumuzun önüne geçiyor Open Subtitles هذه الأحلام التى تحظى بها تعيق عملك و نومنا
    Jim, Ruby'nin kamerasını kapatıyorsun. Open Subtitles جيم انت تعيق رؤية روبي انها تعمل
    Görüş alanımı kapatıyorsun Open Subtitles أنك تعيق مجال رؤيتي
    Her ne kadar bu paralar iyi şeylere sebep oluyorsa da, bu 400 milyar dolarlık işçi dövizi akışının önünde engeller var. TED معظم هذه الحوالات تسير بشكل جيد لكن ثمة صعوبات تعيق تدفق الحوالات النقدية التي تعادل 400 مليار دولار
    Dikişler yolu kapatıyor. İğneyi tutamıyorum. Open Subtitles الغرزات تعيق عملي لا استطيع إدخال الابرة
    Beni Kentucky'ye bağlayan, Florida'ya taşınmamı engelleyen şeyler hakkındaki hikâyeyi sürdürdüm. Open Subtitles ادعيت بأنّ هنالك بعض الأمور تمنعني من مغادرة كينتاكي أمورٌ تعيق انتقالي إلى فلوريدا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد