Kilisede kendisine sağlık koçluğu yapmak üzere Anne atandı. | TED | تم تعيينها للسيدة آنا وهي مدربة من الكنيسة. |
Nassiriyah Bölgesi Hükümeti'ne Amerikalılar tarafından bir İtalyan atandı. | Open Subtitles | لكن الحاكم الايطالي لمدينة الناصرية باربارا كونتينيي والذي تم تعيينها من قبل الحكومة الأمريكية |
Seni kasabaya alıştırdıktan sonra dönüp başka göreve atanması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض عليها فقط أن تجعلك مستقر وثم بعدها يتم تعيينها في مهم أخرى |
Tennessee'de kocasının makamına atanmıştı. | Open Subtitles | .. تم تعيينها لتحل محل زوجها من تيناسي |
Onu daha önce işe almaya çalıştın. | Open Subtitles | لقد حاولت تعيينها مرة قبلا. و هددتها إذا قالت لي. |
Colleen Randevusunu iptal etti. | Open Subtitles | ألغىَ كولين تعيينها. |
Sadece.. onu işe alamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك تعيينها. |
Bayan Sciuto, Meksika hükümeti tarafından, bir uyuşturucu bağlantılı vurulma olayının araştırılması için işe alındı. | Open Subtitles | الآنسه شوتو,تم تعيينها من قبل الحكومه المكسيكيه للتحقيق فى اطلاق نار متعلق بالمخدرات |
Paris'e atandı ve kendisine birkaç farklı kimlik verildi, güvenliği için hiçbirine erişimimiz yoktu. | Open Subtitles | تم اعادة تعيينها فى باريس حيث تم اعطائها العديد من الهويات لم يسمح لنا بالوصول لأى من تلك الهويات لأجل حمايتها |
Babasının eski bölgesi olan 13. bölgeye atandı. | Open Subtitles | لقد تم تعيينها في المنطقة 13 منطقة والدها السابقة |
Merkezdeki Saha Departmanına Operasyon Şefi olarak atandı. | Open Subtitles | تم إعادة تعيينها كقائدة عمليات في مقر الشعبة الميدانية. |
1979'da Langley'in kadın program yöneticiliğine atandı ve her renkten kadını terfi ettirmek için savaştı. | Open Subtitles | وعام 1979، تم تعيينها مديرة برنامج النساء في لانغلي، حيث كافحت للنهوض بالمرأة من جميع الألوان. |
Onun atanması Senato'ya tokat gibi indi. | Open Subtitles | تعيينها كان صفعة لمجلس الشيوخ |
Yeniden atanması gerekiyor. | Open Subtitles | أحتاج لإعادة تعيينها |
Bir süre önce Berlin'de elçilik görevine atanmıştı. | Open Subtitles | تمّ تعيينها بمهمّة ببرلين. |
Onu daha önce işe almaya çalıştın. | Open Subtitles | لقد حاولت تعيينها مرة قبلا |
onu işe almak House'un fikriymiş gibi gösterirsem başka tabii. | Open Subtitles | إلاّ إذا أحسّ (هاوس) أنّ تعيينها هي فكرته |
Aynı restoranda, bulaşıkçı olarak işe alındı. | Open Subtitles | تم تعيينها لغسل الصحون فى نفس المطعم |