duş alıyor, birazdan çıkar, hepsi bu. | Open Subtitles | إنها تغتسل الآن . ستخرج بعد قليل . هذا كل ما في الأمر |
duş alıyordu ve onun içeride olduğunu bilmiyordum.Musluğu kapamak için uzandığımda şaşırdı. | Open Subtitles | هي كانت تغتسل ولم أكن اعلم. عندما وصلت لإطفائة هي باغتت. |
Charles, duş bile almamışsın. Roket gibi kokuyorsun. | Open Subtitles | تشارلي , أنت حتى لم تغتسل رائحتك مثل رائحة الصارخ |
Bakire kanıyla banyo yaptığını ve parmağıyla adam öldürebildiğini duydum. | Open Subtitles | ورمي أعدائها في الطبقات السفليه لقد سمعت أنها تغتسل بدماء العذراوات وتستطيع قتل رجل بإصبع يدها الصغير |
Bu kadın bir banyo alma çabası içerisinde... | Open Subtitles | هذه المرأة تغتسل وهيَ مبتسمة ـ ـ ـ |
Ne bulaşık yıka ne de sofra kur. | Open Subtitles | لا تبدل ملابسك و لا تغتسل و لا تجلس للطعام! |
Birkaç kere duyarsın. Duşta mırıldanmaya başlarsın. | Open Subtitles | تسمعها عدة مرات وتدندنها وأنت تغتسل. |
Yo, sanırım Yıkanıyor. | Open Subtitles | لا، أظنّها تغتسل |
Sence de önce temizlenmen gerekmiyor mu? | Open Subtitles | الاتعتقد انة من الافضل ان تغتسل اولاً؟ |
Ayrıca ya duş almamışsın ya da kıyafetini değiştirmemişsin. | Open Subtitles | مما يعني أنّها المدّخنة وأنّكَ إما لم تغتسل أو لم تغيّر ملابسكَ |
Neden bir duş alıp diğer gömleğini giymiyorsun? | Open Subtitles | عليك أن تغتسل وترتدي قميصاً آخراً |
- Bu sabah duş almadığını biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أعرف بأنّك لم تغتسل هذا الصباح |
Sonrada gidip bir duş al çünkü o kadın gibi kokuyorsun. | Open Subtitles | عليك أن تغتسل لأن رائحتك تبدو مثلها |
Kimse senin duş yaptığını görmemiş Casper, çünkü yapmadın. | Open Subtitles | لم يراك أحد تغتسل يا (كاسبر) لأنك لم تفعل. |
Eşim duş alır. Ben yıkanırım. | Open Subtitles | زوجتى تغتسل أما أنا فأستحم |
Hey, hangi parfümü kullandığını... ..bilmiyorum ama iyi bir banyo yapman lazım. | Open Subtitles | يا رجلي! علي اخبارك لا أعرف إذا كان براغيثك الطبيعية أو تحتاج أن تغتسل |
sağlığınızca tehlikeli sularda banyo yapamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تغتسل بماء خطر |
Olmaz, banyo yapmak zorundasın. Seni seviyorum evlat. | Open Subtitles | نعم، يجب أن تغتسل أحبك، عزيزي |
Bir kadının banyo yaptığını gördüğümüzde dünyanın kökenini görürüz. | Open Subtitles | نرى النساء تغتسل ...نرى منشأ هذا العالم |
Sen bunu yıka kaltak. | Open Subtitles | يمكنك ان تغتسل بهذا |
Yukarıda, Yıkanıyor. | Open Subtitles | إنها في الأعلى ، تغتسل |
Tamam. Sabah kalktığında temizlenmen gerekiyor olabilir. | Open Subtitles | بالفعل، أن تحتاج أن تغتسل فى الصباح. |