Güneş battığında, gelen sesin kurda mı, köpeğe mi ait olduğunu ayırt edemezsin uzaktan. | Open Subtitles | عندما تغرب الشمس لا يمكنكِ أن تميّزي اذا كان صوت كلب أو ذئب من مسافة بعيدة |
Güneş battığında burada olmayı pek istemem doğrusu. | Open Subtitles | أنا لا أحب أن أكون هنا عندما تغرب الشمس. |
Tek sorun güneş batana kadar dönemeyecek olman. | Open Subtitles | المشكله الوحيده هى أن تغرب الشمس قبل مجيئك |
güneş batana kadar bekleyeceğiz riske grip kaçacağız. | Open Subtitles | ننتظر حتى تغرب الشمس نستغل فرصة ونتسلل الى الخارج |
Evet. Güneş battığı zaman pek heybeti kalmayacak, değil mi? | Open Subtitles | لا تكون قوي بما فيه الكفاية عندما تغرب الشمس .. |
güneş batmadan önce. | Open Subtitles | دعوا الأمر لي. قبل أن تغرب الشمس. تينقو: |
Batı, güneşin battığı yer. Orada ne olduğunu kimse bilmiyor. | Open Subtitles | . الغرب ، حيث تغرب الشمس لا أحد يعلم ما يوجد هناك |
Kosta Rika sularında güneş batarken bile, Yunuslar hâlâ oyun oynuyorlar. | Open Subtitles | بينما تغرب الشمس في مياه كوستاريكا، لا تزال الدلافين مفعمة بالنشاط |
Güneş battığında asla tahmin edemeyeceğim binlerce şeye kaynaklık edecek. | Open Subtitles | و عندما تغرب الشمس, ستشرق على, ألالاف الأمور التي لم أكن أتخيلها, |
Görünüşe bakılırsa Güneş battığında durmaya programlanmışlar. | Open Subtitles | حسناً, يبدو أنه عندما تغرب الشمس إنهم مُبرمجون على أن يُكَوِّنوا قطعاناً |
Tüm hayatım boyunca beni boğan sözler şöyleydi: Ellerini hep görebilecekleri yerlerde tut, çok hızlı hareket etme, Güneş battığında kapüşonunu çıkar. | TED | هذه أنواع من الرسائل التي كانت تلاحقني طيلة حياتي: دائمًا أبقِ يديك في مكان يرونها فيه، لا تتحرك بسرعة، انزع قبعتك عندما تغرب الشمس. |
-Evet, günler giderek kısalıyor. Güneş battığında burası çok soğuyor. | Open Subtitles | الجو يكون بارد عندما تغرب الشمس |
Fakat güneş batana kadar beklemek zorundayız. | Open Subtitles | و لكن يجب علينا الإنتظار إلى وقتاً لاحقاً عندما تغرب الشمس |
- Güzel. güneş batana kadar bu ormandan çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | أريدنا أن نخرج من هذه الغابة بالوقت المناسب عندما تغرب الشمس |
güneş batana kadar, yapabileceğimiz en iyi şey bu. | Open Subtitles | حتى تغرب الشمس وهذا هو أفضل ما يمكننا القيام به |
Güneş battığı anda Bir hüzün basar | Open Subtitles | الحزن يلوح في الأفق عندما تغرب الشمس |
Güneş battığı anda | Open Subtitles | عندما تغرب الشمس |
Gün dönümünde, güneş batmadan önce o tapınağa varmam gerek. Yani bugün. | Open Subtitles | علي ان أصل لمعبد النار قبل أن تغرب الشمس وقت الإنقلاب. |
güneş batmadan onu içeri tıkacağım. | Open Subtitles | عندما تبدأين ملئ الفراغات سأحتجزه قبل أن تغرب الشمس |
Carly oraya gitmişti ve bana ters çevirince güneşin battığı bir kalem getirmişti. | Open Subtitles | كارلي ذهبت هناك مرة وأحضرت لي قلمًا عندما تقلبه رأسا على عقب تغرب الشمس |