ويكيبيديا

    "تغلي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kaynıyor
        
    • sıcak
        
    • kaynar
        
    • kaynadı
        
    • kaynatan
        
    • ısınıyor
        
    • kaynayan
        
    • pişirecek
        
    • kaynamaya
        
    • Fokurduyor
        
    • kaynatmaya
        
    • kaynadığından
        
    Girin lütfen. Kusura bakmayın, kahve kaynıyor da. Open Subtitles .تفضل بالدخول اسفه، القهوة تغلي يجب ان اصبها
    İçinde bir şey yokken kaynıyor. Bunu bazen yapıyor. Open Subtitles إنها تغلي ولا شيئ بداخلها أحياً تفعل ذلك
    sıcak su kaynakları ve gayzerler taşlık ve kurak zemninden kaynayarak patladılar. Open Subtitles الينابيع الساخنة و السخانات التي تغلي عبر المناظر الطبيعية الصخرية و القاحلة.
    Su nasıl kaynar biliyorsun demek. Open Subtitles إذاً أنت تعرف كيف تغلي الماء ؟
    Sanırım çaydanlıktaki su kaynadı. Open Subtitles الجميع يدركون كيف أعتقد ان غلايتي تغلي
    Kardeşi Şimşek, dünyayı kavuran ve denizi kaynatan beyaz, parlak bir ateş savurdu. Open Subtitles أخوه، البرق، كان يستخدم ببراعة رمحاً مشتعلاً بنار بيضاء، التي حرقت الأرض، وجعلت البحار تغلي
    Tezgâh ısınıyor. Open Subtitles طاولة الطعام تغلي
    Buhar bulutlarından, kaynayan denizlerden ve patlayan volkanlardan başka bir şeyin olmadığı. Open Subtitles لا شئ بخلاف السحاب و البخار البحار التي تغلي و البراكين المتفجرة
    Tavşan pişirecek! Open Subtitles سوف تغلي أرنباً
    Ateşin altını kısıp Dee'nin kaynamaya devam etmesini sağlayabilir misin? Open Subtitles حسناً، أيُمكنك خفض الحرارة والإبقاء على دي تغلي في النار؟
    - Fokurduyor bebeğim! Open Subtitles -إنها تغلي يا عزيزي -ماء ساخن
    Dünya'ya bu kadar yakınken, atmosferi ateşe verip denizleri kaynatmaya yeter. Open Subtitles هذا القرب من الأرض يكفي لجعل الجو يشتعل والبحار تغلي
    Denizin neden kızıp kaynadığından, ve domuzlarda kanat olup olmadığından. Open Subtitles ولماذا تغلي مياه البحر وإذا كان للخنازير أجنحة
    Isınıyorsun, kaynıyor, Open Subtitles أنت تزداد حرارة. تغلي
    Kraliyetin kanı kesinlikle kaynıyor! Open Subtitles إن الدماء الملكية يمكن أن تغلي!
    Kanım kaynıyor. Open Subtitles ... هذا الشعور ... إن دمائي تغلي
    Baba, makarna kaynıyor. Open Subtitles أبي، الباستا تغلي.
    Kasaba kaynıyor resmen. Open Subtitles هذه البلدة تغلي
    Evet, en azından üstüne bir fincan sıcak kahve dökmedin. Open Subtitles على الأقل لم تسكب وعاء من القهوة التي تغلي على قميصك
    En azından pantolonuna bir fincan dolusu sıcak kahve dökmedin. Open Subtitles على الأقل لم تسكب وعاء من القهوة التي تغلي على قميصك
    Peki, şimdi kaynar su getirmesini iste. Open Subtitles . حسناً ، إذاً يجب عليك أن تغلي الماء
    Bu bile. kaynar olmasına gerek yok. Open Subtitles حتّى هذه، وحتّى لو لم تكن تغلي
    4 saat kaynadı. Open Subtitles لقد كانت تغلي لأربع ساعات.
    Ama bakalım kürsünün üzerinde duran ve ciğerinin tüm gücünü kullanarak çıkardığı sesiyle kanınızı kaynatan size hayatınız boyunca savaş verdiğiniz değerlere tümüyle karşı çıkan biri, acaba konusunda ne kadar bilgili? Open Subtitles دعونا نرى رجل موثوق به، بإمكان كلامته أن تغلي دمك... والذي يقف أمام الجميع ويدعو بأعلى صوته... أن أياً منكم لرغب قضاء حياته طلباً للحرية.
    Tezgâh ısınıyor. Open Subtitles طاولة الطعام تغلي
    Gördüğünüz gibi kaynayan nehirler dünyada bulunmakta, ancak genelde volkanlarla ilişkilendirilmektedirler. TED أتعلمون توجد الأنهار التي تغلي في العالم، ولكن التي يُصاحبها البراكين عموماً.
    Tavşan pişirecek! Tavşan pişirecek! Open Subtitles سوف تغلي أرنباً!
    Şu anda kanın kaynamaya başladı. Open Subtitles هذه دماؤك بدأت تغلي
    - Fokurduyor. Open Subtitles -إنها تغلي
    Annesi de mutfağa gidip üç demlik su kaynatmaya başlamış. Open Subtitles فدخلت أمّها للمطبخ وبدأت تغلي الماء في 3 أوعية.
    Denizin neden kızıp kaynadığından, ve domuzlarda kanat olup olmadığından. Open Subtitles ولماذا تغلي مياه البحر وهل للخنازير أجنحة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد