Sana bir şey diyeyim. Hayat başlı başına ayrımcılık. | Open Subtitles | دعينى أخبرك شيئا الحياة عبارة عن تفرقة عيش مع هذا |
ayrımcılık değil, fiili saldırı bu. | Open Subtitles | هذا ليس تفرقة في المعاملة، هذا إعتداء |
diğeri de ekonomi dünyasının geri kalanı için. Bu bir ayrımcılık ve kar amacı gütmeyen kuruluşların aleyhine 5 ayrı husus söz konusu. | TED | انها تفرقة و تمييز عنصري ضد القطاع (الغير ربحي) في خمسة نقاط مختلفة الاول: كونه تعويض |
Eğer, ayırt etmeden tüm insanları seversek, işlevimizi yerine getiremeyiz. | Open Subtitles | إن أحببنا كل الناس دون تفرقة لن يمكننا العيش |
Gördüğünüz gibi, bir tane siyah ve bir tane beyaz oğlum var, ama ben ırk farkını görmüyorum, ikisini birbirinden ayırt edemiyorum. | Open Subtitles | كما ترين لدي ابن ابيض وابن اسمر لكن لا أرى أي تفرقة عنصرية لذا لا أستطيع اخبارك أيهما الأبيض من الأسود |
Cinsler ayırımı, Nüfus patlaması, işsizlik Kargaşa. | Open Subtitles | تفرقة الأجناس,الانفجارالسكانى,البطالة والفساد |
Irk ayırımı yapıyorsunuz. | Open Subtitles | - يوجد تفرقة هنا |
Bu, sizin arabanızın büyüklüğüne karşı yapılmış bir ayrımcılık değil mi? | Open Subtitles | أليس ذلك تفرقة ضد حجم سيارتك؟ |
ayrımcılık bu. | Open Subtitles | هذه تفرقة, وعلينا فقط أن |
- Bu ayrımcılık. | Open Subtitles | إنها تفرقة |
Evet, biz ayırt etmeyiz. | Open Subtitles | -أجل، ليس لدينا تفرقة |