Aklının yerinde olup olmadığını bile bilmiyorum. bir şey yapma. | Open Subtitles | ولا أعرف حتى إن كان في كامل قواه العقلية، لذا رجاءً لا تفعل أي شيء |
Kendini, aileni ya da takımını utandıracak bir şey yapma. | Open Subtitles | لا تفعل أي شيء التي من شأنها أن تحرجك او الفريق ، أو أحد أفراد عائلتك |
Biraz dayan, Hiçbir şey yapma. | Open Subtitles | رجل 1 : اضغط على ثانية واحدة. لا تفعل أي شيء. |
Beni dinle. Şu ana dek yanlış bir şey yapmadın. | Open Subtitles | اسمعني ، إلى الآن أنت لم تفعل أي شيء خاطئ |
Ve polis bir şey yapmadı. Hiç bir şey. | Open Subtitles | والشرطة لم تفعل أي شيء لا شيء على الإطلاق |
O çocukları büyütmek dışında hiçbir şey yapmadı kendisi. | Open Subtitles | لم تفعل أي شيء .سوى أنها ربت هؤلاء الأولاد |
Başlangıçtaki niyetin kötü olsa da, o eve girdikten sonra, yanlış hiçbir şey yapmadın. | Open Subtitles | حتى لو كانت لديك في البداية نوايا خاطئة أنت لم تفعل أي شيء سيء بعد أن دخلت المنزل |
Olur da köşeye sıkışırsan ve hâlâ çakamıyorsan sakın aptalca bir şey yapma. | Open Subtitles | إذا حصرت في مكان ما فلا يمكنك أن تومض فقط لا تفعل أي شيء مجنون |
Olur da köşeye sıkışırsan ve hâlâ çakamıyorsan sakın aptalca bir şey yapma. | Open Subtitles | إذا حصرت في مكان ما فلا يمكنك أن تومض فقط لا تفعل أي شيء مجنون |
Oh, Anthony, Anthony, bir şey yapma, lütfen. | Open Subtitles | ، أنتوني ، أنتوني ، لا تفعل أي شيء ، من فضلك. |
Peki, bak ne diyeceğim. Hiçbir şey yapma ve o da çılgınca davranmayı bırakacaktır. | Open Subtitles | أتعلم ، لا تفعل أي شيء وهي ستتوقف عن كونها مجنونة |
Daha 1.5 kilometre uzaktayım. Ben gelene dek Hiçbir şey yapma. | Open Subtitles | ،لازلت على بعد ميل لا تفعل أي شيء حتى وصولي |
- Hiçbir şey yapma. Orada kal. Hayır, hayır. | Open Subtitles | لا تفعل أي شيء قفي هناك، كلا، كلا اذهبي |
- Ellen... Bütün işi o yaptı ve sen hiç bir şey yapmadın. | Open Subtitles | لقد صممت قالب حلوى بأكمله، وأنت لم تفعل أي شيء |
Kıskanıyorsun çünkü asla kral seçilmeyi lâyık edecek bir şey yapmadın. | Open Subtitles | أنت فقط تغار لأنك لم تفعل أي شيء يستحق أن يختاروك من أجله كملك |
Neden Claire Meade ceza çeksin? Kocasının ona verdiği parfümü kullanmanın dışında yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | هي لم تفعل أي شيء خاطيء عدا استخدام بعض العطر الذي أعطاه لها زوجها |
hiçbir şey yapmadı ama bunu tekrar yapma. | Open Subtitles | حسنُ، إنها لم تفعل أي شيء ولكن لا تكرر ما فعلت. |
Sen oradaydın ama hiçbir şey yapmadın. | Open Subtitles | وقد كنت واقفاً ولم تفعل أي شيء |
her şeyi yapabilirsin ama 10 dakika sonra en ufak bir fikrin olmaz. | Open Subtitles | يمكنك أن تفعل أي شيء وبعد 10 دقائق لن يكون لديك أدنى فكرة |
Benim yapmayacağım bir şey yapmayın. Ki bu da her şey serbest anlamına geliyor. | Open Subtitles | لا تفعل أي شيء ما كنت أفعله وهذايمنحكفسحةمنالوقت. |
Görünen o ki ticaretini korumak için her şeyi yapabilir bu kadın. | Open Subtitles | يبدو أنّها تفعل أي شيء لحماية أعمالها التجارية حتى القتل |
Charlotte, ikimiz de biliyoruz ki annen istediğini elde etmek için her şeyi yapar, babamızı riske atmak dahil. | Open Subtitles | شارلوت أنا وأنتي نعلم بأنها ممكن أن تفعل أي شيء لتحصل على ما تريده يتضمن وضع أبانا في الخطر |
Telefona bakmalıyım, sakın aptalca bir şey yapayım deme. | Open Subtitles | أنظر سأجيب على هذه المكالمة لكن لا تفعل أي شيء غبي |
Hiçbir şey yapmayacak mısın ? | Open Subtitles | أنت لن تفعل أي شيء, هاه؟ |
Senin için yolunda tabii, çünkü hiçbir şey yapmıyorsun! | Open Subtitles | وسوف يكون على ما يرام. بالنسبة لك، لأن أنت لا تفعل أي شيء. |
Dediğim gibi Bay West, Kral'la tanışmak için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | كما قلت، السيد الغربية، وأود أن تفعل أي شيء لمواجهة الملك. |
Yine de bir şey yapmadan önce Fernando'yla konuşmaya gitmen gerek. | Open Subtitles | لكن قبل أن تفعل أي شيء عليك أن تتحدث مع فرناندو |