ويكيبيديا

    "تفعل الشيء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olanı yapıyorsun
        
    • şeyi yapmak
        
    • şeyi yapıyor
        
    • şeyi yapıyorsun
        
    • olanı yapmak
        
    • şeyi yapmanı
        
    • şeyi yaparsın
        
    • olanı yapmaya
        
    • şeyi yapardım
        
    • şeyi yapıyorsunuz
        
    Sen doğru olanı yapıyorsun. Open Subtitles حسنا انت تفعل الشيء السليم
    Temel olarak insan olmak ve doğru şeyi yapmak anlamına geliyor. TED هذا يعني أساسا أن تكون إنسان وأن تفعل الشيء الصحيح.
    - Hayır, bu farklı ama aynı şeyi yapıyor. Open Subtitles لا، بل هي ليلة مختلفة، ولكن هي تفعل الشيء نفسه.
    Sana doğru gelmediğini biliyorum ama doğru şeyi yapıyorsun. Open Subtitles أعلم كيف تشعر الآن ، لكنك تفعل الشيء الصحيح
    Seni tanıyorum düşünüyorum, ben biliyorum bu yüzden derinlerde istiyorsun doğru olanı yapmak ve onları hastaneye onu atalım. Open Subtitles أنا أعتقد أنك تعرف هدا لهذا السبب أعلم أنك بالداخل تريد أن تفعل الشيء الصحيح . و سوف تدعهم يأخذوه إلى المشفى
    Bu gerçekten komik çünkü bizim davamız olduğundan dolayı ...ben de sana tam aynı şeyi yapmanı söyleyecektim. Open Subtitles هذا مضحك، لأنني كنت سأقترح عليك ان تفعل الشيء نفسه، لأنها قضيتنا
    Anı yaşarsın ve sonra da planladığın şeyi yaparsın. Open Subtitles تأخذ فقط يوم واحد من كل وقت ثم تفعل الشيء المشار إليه المقبل
    Bu insanlar doğru olanı yapmaya çalışıyor. Open Subtitles وهي تحاول أن تفعل الشيء الصحيح لهؤلاء الناس
    İşte, bende eskiden eskiyen diğer ceple aynı şeyi yapardım. Open Subtitles انظر، كنت تفعل الشيء نفسه مع الجيب المعاكس مستهلك دائما
    Tıpkı Internet dünyasında söyledikleri gibi: eğer şu anda da altı ay önce yaptığınızı yapıyorsanız yanlış şeyi yapıyorsunuz. TED كما يقولون في عالم الإنترنت: إذا كنت اليوم تفعل الشيء نفسه الذي كنت تفعله قبل ستة أشهر، فأنت تفعل شيئا خاطئا.
    - Doğru olanı yapıyorsun. Open Subtitles نعم انت تفعل الشيء الصحيح
    Doğru olanı yapıyorsun, inan. Open Subtitles أنت تفعل الشيء الصواب ، ثق بي
    Doğru olanı yapıyorsun. Open Subtitles أنت تفعل الشيء الصحيح
    Vance, böyle bir işteysen bazen, doğru şeyi yapmak için kuralları boş vermen gerekebilir, tamam mı? Open Subtitles فانس ، في هذا العمل أحيانا عندما تريد أن تفعل الشيء الصحيح يجب ان ترمي كتاب القانون في الخارج حسنا؟
    Bak, hayatım boyunca doğru şeyi yapmak için çabaladım. Open Subtitles نظرة، حياتي، لقد حاولت أن تفعل الشيء الصحيح، كما تعلمون.
    Bu sitelerdeki sorun şu, hepsi aynı şeyi yapıyor. Open Subtitles اجل، المشكلة هي أن جميع هذه المواقع تفعل الشيء نفسه
    Bu yüzden de kendini kanıtlayabileceği tek şeyi yapıyor. Open Subtitles لهذا فهي تفعل الشيء الوحيد المتاح لها
    Sana doğru gelmediğini biliyorum ama doğru şeyi yapıyorsun. Open Subtitles أعلم كيف تشعر الآن ، لكنك تفعل الشيء الصحيح
    Kendinde değilken bile doğru şeyi yapıyorsun. Open Subtitles حتى وان لم تكن على طبيعتك فأنت تفعل الشيء الصحيح
    Sana karşılık vermeyeceğim, çünkü doğru olanı yapmak istiyorum. Open Subtitles أنا لن أتقاتل معك لأنك تريد أن تفعل الشيء الصواب
    Ya da senin doğru şeyi yapmanı beklemekten sıkıldım. Open Subtitles أو مرضت من الانتظار لك أن تفعل الشيء الصحيح
    Anı yaşarsın ve sonra da planladığın şeyi yaparsın. Open Subtitles تأخذ فقط يوم واحد من كل وقت ثم تفعل الشيء المشار إليه المقبل
    Yine de bu doğru olanı yapmaya çalışmadığın anlamına gelmiyor. Open Subtitles لكن هذا لا يعني أنك كنت تفعل الشيء الخطأ.
    Eğer senin durumunda olsaydım aynı şeyi yapardım. Open Subtitles إذا كنت في منصبك , ويهمني أن تفعل الشيء نفسه بالضبط.
    Aynı şekilde cinayetten önceki ve cinayetten sonraki gece de aynı şeyi yapıyorsunuz. Open Subtitles ثم... هأنت ذى قبل وقوع جريمة القتل وبعد اليلة ، تفعل الشيء نفسه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد