AWAC'a göre düşman burada, burada ve burada pozisyon almış. | Open Subtitles | التقارير تفيد أن عدونا يتواجد هنا و هنا و هنا |
Wexler'dan aldığımız önemli bir bilgiye göre, Khasinau. 250 milyon dolarlık bir malı geçenlerde nakde çevirmiş. | Open Subtitles | نحنا استلمنا مكالمه من ويكسلر حاليا تفيد أن كازانو حول 250 مليون دولار من أصوله الى نقود |
Bu sabah aldığımız raporlara göre bir uçak... | Open Subtitles | ..تلقينا تقارير هذا الصباح تفيد أن طائرة |
Sinyalleri kesilenlerin gruptaki şiddet suçlularından biri olma ihtimali, istatistiğe göre sekiz kat daha fazla. | Open Subtitles | المعلومات تفيد أن عنف المجرمين في المجموعة أصبح أشد بثمانية أضعاف .ليقوموا بإلغاء الإشارة |
Sinyalleri kesilenlerin gruptaki şiddet suçlularından biri olma ihtimali, istatistiğe göre sekiz kat daha fazla. | Open Subtitles | المعلومات تفيد أن عنف المجرمين في المجموعة أصبح أشد بثمانية أضعاف .ليقوموا بإلغاء الإشارة |
- Şirkettekilerin söylediklerine göre çalışmaları ABD Maliye Bakanlığından daha kaliteli kestiği faturalar da kara borsadaki koleksiyon eşyalarıymış. | Open Subtitles | مصادر من الداخل تفيد أن جودة عملها افضل من الخزينة المالية للولايات المتحدة وأوراقها البنكية شيء ثمين في السوق السوداء |
Sayın yargıç, bu resimlere göre mutfakta, sosis, omlet ve tost hazırmış. | Open Subtitles | سيدي هذه الصور تفيد أن اللحوم كانت جاهزة في المطبخ |
Mevcut bilgiye göre uçaktaki 102 kişiden altısını kaybettik. | Open Subtitles | المعلومات الحالية تفيد أن 102 روح ... فقدنا منهم ستة |
Yeni bir araştırmaya göre, artık Amerikalıların çoğu küresel ısınmanın gerçek olduğuna inanıyormuş. | Open Subtitles | "دراسة جديدة تفيد أن أغلب الأمريكين يعتقدون بأن الإحتباس الحراري شيء حقيقي.." |
Kulağıma geldiğine göre, Juliet bir sabah uyanıp kafayı yediğinden dolayı Tripp Darling kızına, Payne Whitney Akıl Hastanesinde özel oda satın almış. | Open Subtitles | وصلني خيط لقصة تفيد أن (تريد دارلينغ) اشترىلابنتهجناحاًخاصّاً.. في مركز "باين ويتني" للعلاج النفسي، عندما استيقظت ذات صباح وهي مقتنعة أنها (يوغي بيرا) |
Aldığım istihbarat raporlarına göre Taliban yetkilileri birliğimin konuşlanacağını biliyormuş. | Open Subtitles | لقد وردتني معلومات تفيد أن هناك حديث بين عملاء (طالبان) تشير أنّهم يعلمون بتنقل فريقي. |
Doğrulanmayan bilgilere göre patlama sabah 11'de oldu. | Open Subtitles | "تقارير غير مؤكدة تفيد أن الانفجار... وقع على الساعة 11 من هذا الصباح..." |
Tekrarlıyorum, aldığımız bilgiye göre, K-20 tutuklanmıştır. | Open Subtitles | أكرر لدينا تقارير تفيد أن (ك-20 ) تمّ القبض عليه . |