Bu, kavga çıkaranlara ne olduğunu size gösterir. | Open Subtitles | هذا سيريكم ما يحدث للهجين اذا تقاتلوا هيا |
Yoksa siz şimdi öylesine kavga ederseniz nöbetçi koğuş çavuşu bizi yakalar ve dışarıda bütün gece, bu soğukta bizi bir güzel benzetir! | Open Subtitles | أو تقاتلوا وضابط الثكنة يقبض علينا ونكون بالخارج |
Ama bugün, hür iradeniz için mücadele etmelisiniz. | TED | ولكن عليكم أن تقاتلوا اليوم من أجل حقكم في تقرير المصير. |
Bedelini ödersin. Onun için mücadele etmek zorundasın. | Open Subtitles | عليكم دفع الثمن عليكم أن تقاتلوا من أجل ذلك |
Ben ise, size zarar vermek isteyenlerle dövüşmeyin diyorum. | Open Subtitles | أقول لكم لا تقاتلوا من يتمنون أذيتكم |
Biliyorsun, beraber takılabilirsiniz, takım gibi çarpışın ama şöyle bir mesele var ki, bu adadan sadece bir kişi sağ çıkacak. | Open Subtitles | اتعلم يمكنكم ان تبقوا معاً و تقاتلوا كفريق لكن حقيقة الأمر, شخص واحد فقط سيخرج من هذه الجزيرة حياً |
Bu gece, savaşa giderken sizden atalarımız ve onurumuz için kedilere layık şekilde savaşmanızı istiyorum. | Open Subtitles | الليلة, وبينما نحن ذاهبون للحرب أسألكم فقط أن تقاتلوا كالقطط من أجل أجدادنا, لعزتنا |
Daha uzaklara gitmek istiyorsanız, daha fazla borcunuzu kapatmalısınz daha çok borcunuzu kapatmak için de daha çok dövüşmelisiniz. | Open Subtitles | وأذا أردتم السفر عليكم سداد دينكم لي ولسداد دينكم لي.. يجب أن تقاتلوا من أجلي |
Ha evet, unutmadan söyleyeyim. Bir daha Kardinal Hazretleri'nin korumalarıyla kavga etmek yok. | Open Subtitles | و قبل أن أنسى لا يجب أن تقاتلوا حرس نيافته |
Sabah akşam kavga etmişler, tartışmışlar çünkü satıcı devin tamamını kendine istiyormuş. | Open Subtitles | و تقاتلوا و تجادلوا صباحاً و ليلاً لأن رجل المبيعات أراد العملاق لنفسه فقط |
Cheddar şu kahrolası hastahanede yatıyor ve sizler bunun için kavga mı etmek istiyorsunuz Kahrolası budalalar | Open Subtitles | * شيدر * ممدد في المستشفى اللعينة وأنتم أشخاص تريدون أن تقاتلوا هنا ؟ |
Boru kısmını unuttu. - kavga ettiklerini söyledi. | Open Subtitles | حسناً , قالت أنهم تقاتلوا أنها تكذب |
Her kardeş gibi kavga ediyorlardı. | Open Subtitles | حسنا، تقاتلوا مثل أيّ من الأشقاء |
Atletler, gümüş madalya için mücadele eder. | Open Subtitles | الرياضيون تقاتلوا من أجل الميدالية الفضّيّة |
Bu yüzden, gelecekte, mobil telefonunuzu kullandığınız her an, bu size bir hatırlatma olsun: dijital çağda, hür iradeniz için mücadele etmelisiniz. | TED | لذا ، في المستقبل ، كل مرةٍ تستخدمون فيها هاتفكم النقال ، تذكروا دائماً أنكم يجب أن تقاتلوا من أجل حقكم في تقرير المصير في العصر الرقمي. |
Savaşta ölenlerin ruhlarını onurlandırmak için mücadele edin. | Open Subtitles | عسى أن تقاتلوا تشريفاً لموتى الحرب |
- mücadele etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكم أن تقاتلوا. إياك أن تمسّها. |
Ben ise, size zarar vermek isteyenlerle dövüşmeyin diyorum. | Open Subtitles | أقول لكم لا تقاتلوا من يتمنون أذيتكم |
Ben ise, size zarar vermek isteyenlerle dövüşmeyin diyorum. | Open Subtitles | أقول لكم لا تقاتلوا من يتمنون أذيتكم |
Biliyorsun, beraber takılabilirsiniz, takım gibi çarpışın ama şöyle bir mesele var ki, bu adadan sadece bir kişi sağ çıkacak. | Open Subtitles | اتعلم يمكنكم ان تبقوا معاً و تقاتلوا كفريق لكن حقيقة الأمر, شخص واحد فقط سيخرج من هذه الجزيرة حياً |
Ama hala size bir takım olarak savaşmanızı öneriyorum! | Open Subtitles | لكنني مازلت اطلبكم ان تقاتلوا من اجل الفريق |
Hayatta kalmak için dövüşmelisiniz. | Open Subtitles | لابد ان تقاتلوا من اجل بقائكم |
Savaşın! Daha önce hiç savaşmadığınız gibi! | Open Subtitles | قاتلوا كما لم تقاتلوا من قبل لاتستسلمواأبدا! |