Eğer bunu kabul edemeyeceksen ve bu kararımdan dolayı bana zarar vereceksen. | Open Subtitles | وإذا كنتِ لا تستطيعي تقبل ذلك وإذا كنتِ تريدين إيذائي لرفضي لكِ |
Bir şeyler hakkında bir açıklama yapıldığında ve herkes buna inansa da belki bunu kabul etmeyen içgüdüsel olarak, bu açıklamanın başarısından emin değilim diyen birileri olabilir. | Open Subtitles | عندما يعطى تفسيرا شيء وكل واحد يعتقد أنه قد يكون هناك شخص واحد في مكان ما الذين لا يمكن أن تقبل ذلك تماما، |
bunu kabul edemiyorsan bu senin sorunun. | Open Subtitles | إذا كنت لا تستطيع أن تقبل ذلك فهذه مشكلتك. |
Gerçek şu ki... her şeye rağmen... bunu kabul etmeye karar verirsen... | Open Subtitles | عكس كل المعتقدات السائدة لو.. لو قررت تقبل ذلك |
Ve sana Louis'in daha da bela olacağını dedim, sen ise bana kabullenmem gerektiğini söyledin. | Open Subtitles | ولقد أخبرتكَ بأن (لويس)يزيدُ سوءًا، وقلتِ بأن يعليّ تقبل ذلك. حسنٌ ,لايهمني غلطُ من هذا، |
bunu kabul etmeli ve bundan nasıl canlı kurtulabileceğini planlamaya başlamalısın. | Open Subtitles | عليك تقبل ذلك والبدء في التخطيط كيف ستنجو من ذلك |
Büyümeye karar verdik. bunu kabul etmen gerekiyor. | Open Subtitles | لقد اخذنا القرار بالتوسع يجب عليك تقبل ذلك |
Tim uzun süre önce o otoparkta öldü ilerlememizin tek yolu bunu kabul etmek. | Open Subtitles | لقد كان ميتاً قبل وقت طويل من تلك الساحة والطريقة الوحيدة الممكنة هي تقبل ذلك |
Hiç bir anne bunu kabul etmezdi. | Open Subtitles | بطريقة ما ، يمكن قلب هذه الأم لا تقبل ذلك. |
bunu kabul edebilmeliyiz. | TED | علينا أن نكون قادرين على تقبل ذلك. |
Aşk benim, aşk sensin. bunu kabul et artık aşkım. | Open Subtitles | أنا الحب وأنت الحب تقبل ذلك يا حبيبى |
bunu kabul etmiyorsanız, şimdi söyleyin. | Open Subtitles | إذا لم تستطيعا تقبل ذلك , تكلما الآن |
Dinle, Mare, bunu kabul etmenin zor olduğunun farkındayım, tamam mı? | Open Subtitles | أصغي يا (ماري)، أعلم أنّ يشق عليكِ تقبل ذلك ، أتفقنا؟ |
Ve bu ailenin bir parçası, bunu kabul etmeye başlamalısın. | Open Subtitles | وهو جزء من العائلة ويجب عليك تقبل ذلك |
Eğer bazı sebeplerden dolayı bunu kabul edemiyorsan... | Open Subtitles | وإذا لم تستطيعي تقبل ذلك لأي سبب.. |
Eskisinden farklısın, bunu kabul etmen gerekecek. | Open Subtitles | إنك مختلف عمّا كنت عليك تقبل ذلك |
- Ben bunu kabul etmiyorum. | Open Subtitles | -حسناً , أنا لا أستطيع تقبل ذلك |
bunu kabul etmenin ne kadar zor olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | أعرف كم من الصعب تقبل ذلك |
Ben bunu kabul edemem. | Open Subtitles | أنا لا يمكن أن تقبل ذلك. |
Ve sana Louis'in daha da bela olacağını dedim, sen ise bana kabullenmem gerektiğini söyledin. | Open Subtitles | ولقد أخبرتكَ بأن (لويس)يزيدُ سوءًا، وقلتِ بأن يعليّ تقبل ذلك. |