Elimde hala fırsat varken senin buraya tekrar girip, yaşlı adamın mektubunu bulmağa çalışmadan önce hemen şu anda seni ele vermek çok daha iyi olurdu. | Open Subtitles | أحبذ أكثر قيمة حين أسلمك فيما لا تزال لدي الفرصة قبل أن تقتحم المكتب ثانيةً محاولاً إيجاد خطاب السيد العجوز |
Birisinin evine, girip kişisel eşyalarını karıştıramaz, ve mahremiyet haklarını ihlal edemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تدخل مسكن شخص ما و تعبث فى متعلقاته الشخصية و تقتحم خصوصياته |
Hayır, asıl amaç, içeri dalıp birilerinin hayatına girip gerçekten kim olduklarını bulmak. | Open Subtitles | كلا، هذا هو الغرض، تقتحم وتدخل حياة شخص ما، تعرف حقيقته |
Üniversitede derecen bile var. Söylesene neden milletin evine giriyorsun? | Open Subtitles | إنك تملك شهادة جامعية، لماذا تقتحم بيوت الناس هكذا؟ |
İnsanların evine girme alışkanlığın-- | Open Subtitles | أتعلم ، هذه العادة التي لديك أن تقتحم الأماكن |
İlk olarak, evine gizlice girersin ve tüm eşyalarını araştırırsın. | Open Subtitles | أولاً، تقتحم بيتها، وتتفحص" "جميع حاجياتها |
Ofisime girerken görüldün, bunun nefsi müdafaa olduğunu söylerim. | Open Subtitles | لقد تمت رؤيتك وأنت تقتحم مكتبي سأفسر ذلك علـى أنّه دفاع عن النفس |
Serseriye benziyorsun. Silahlı olarak bürosuna dalıyorsun. | Open Subtitles | أنت تبدو كالسفاح ، تقتحم مكتبه وبحوزتك سلاح |
İşi halletmek için yine de eve girmek gerekecektir. | Open Subtitles | حسنا, لا زال يتوجب عليك أن تقتحم الشقة لتنجز الشغلة |
Buraya paldır küldür girmeye hiç hakkın yok. Ben... | Open Subtitles | ليس لك الحق أن تقتحم المكان يمكنني... |
Önce bir rehineyi kaybettin. Sonra yanlış eve zorla girdin. | Open Subtitles | أولاً، تفقد رهينة ثم تقتحم المنزل الخاطئ. |
Bu çete tek bir kilit açmadan içeri girip çıkabiliyor bir şekilde. | Open Subtitles | هذه العصابة تقتحم المكان بطريقة ما بدون كسر أى من الاقفال |
Sen de izinsiz girip onu beklemenin sorun olmadığını mı düşündün? | Open Subtitles | لذا, ماذا, اعتقدت انه الصحيح أن تقتحم و تنتظره؟ |
Benim için normal olan polisin evimize dalıp 12 yaşındaki kuzenimi sürükleyerek dışarı çıkarıp bir direğe bağlamasıydı. | Open Subtitles | الطبيعي هو رؤية الشرطة تقتحم منزلي تسحب ابن عمي ذو الـ 12 عام وتربطه في عمود |
Bazen güçlenmek için insanların evine dalıp onlardan yardım istiyorsunuz. | Open Subtitles | بعض الأحيان تقتحم منازل الناس لتحصل على القوّة بطلبك المساعدة منهم |
Saçmalama, gecenin yarısında evime giriyorsun ve kendimizi yollara vurmamız gerektiğini söylüyorsun bana. | Open Subtitles | أعني , هيّا , لايمكنك أن تقتحم بمنتصف الليل و تتوقع منّي أن آتي معك |
Size insanların evine girme hakkı da mı veriyor? Kapı açıktı. | Open Subtitles | وبهذا التصريح تقتحم منازل الناس؟ |
İlk olarak, evine girersin ve tüm eşyalarını gözden geçirirsin. | Open Subtitles | أولاً، تقتحم بيتها، وتتفحص" "جميع حاجياتها |
Hayır kurumuna zorla girerken yakalanmak istemem. | Open Subtitles | لا تريد أن يتم إمساكك وأنت تقتحم مؤسسة خيرية. |
Ameliyathaneme dalıyorsun, benim hastam üzerinde çalışıyorsun. | Open Subtitles | تقتحم غرفة عملياتي وتعمل على مريضي |
Peki resmiyle ilgili bu kadar acil ne vardı da almak için buraya gizlice girmek zorunda kaldın? O... | Open Subtitles | ولمَ التسرع في النظر إليها ويجعلك تقتحم المكان للحصول عليها؟ |
Sonra da büyükbabanın evine girmeye mi karar verdin? | Open Subtitles | ثم قررت أن تقتحم بيت جدك ؟ |
Sen her kimsen, veritabanına zorla girdin... | Open Subtitles | اياً كنت أنت تقتحم قاعدة البيانات |
Sokak ortasında akşınlar seni izliyor, serseriler evine giriyor. | Open Subtitles | كان هذا الأمهق يطاردك فى الشارع الشرطه تقتحم شقتك ألا ترين ؟ |
Burası gibi bir mekâna silahsız ve tek başına gizlice giremezsin. | Open Subtitles | أنت لن تقتحم مكانا مثل هذا غير مسلح و وحيدا |
Seviye 3'e gireceksin, bana o serumu getireceksin. | Open Subtitles | عليك أن تقتحم مركز المرحلة الثالثة وعليك أن تحضر ذلك المصل. |
Zavallı yapışkan böcek! İnsanların evine zorla girmeyi öğreteceğim sana. | Open Subtitles | أيها التافه القذر، سوف أعلمك كيف تقتحم منازل الناس |