"تقرع" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çalıyor
• çalmadın
• çalıyorsun
• sessizce değil

Evet ve ailesi savaş çanları çalıyor çünkü Luca 3 gün önce kaybolmuş.
أجل والعائلة تقرع طبول الحرب لأن " لوكا " إختفى قبل 3 أيام

Çanları duyuyorsun. Tüm şehirde çalıyor böyle.
يمكنك سماع الأجراس، إنها تقرع في أنحاء المدينة

Başım ağrıyor. Sanki içinde çanlar çalıyor.
إن رأسي كمن تقرع عليها أجراس جهنم

Neden kapıyı çalmadın?
لما لم تقرع الباب ؟

Niye kapıyı çalmadın?
لِمَ لم تقرع الباب؟

Koca adam olduğun halde hâlâ kapı çalıyorsun ama kaçacak mefhuma sahip değilsin.
بينما أنت هنا كبرت ومازلت تقرع الأجراس -ولا تملك العقل للهرب

Grady Amca, neden sabahın bu saatinde tepemizde davul çalıyorsun?
(عمي (جريدي لم أنت هنا تقرع طبلاً في هذه الساعة المبكرة من الصباح؟

...hadi, sessizce değil, davullarla gel bana. ...hadi, sessizce değil, davullarla gel bana.
تقرع الطبول تقرع الطبول واصواتها عالية تقرع الطبول

Hadi davullarla gel hadi, sessizce değil, davullarla gel bana.
تقرع الطبول تقرع الطبول واصواتها عالية

Davullar çalıyor ve Kasap bir bardak ateş içiyor.
الطبول تقرع ويشرب الجزار كوبا من النار

Sanırım şeytan, kafamın içinde davul çalıyor.
أعتقد أن طبول الشيطان تقرع في رأسي

Dindar anne hâlâ çan çalıyor ve orası bir de metodist bir yer.
-والأم المقدسة مازالت تقرع الأجراس ، وهناك مدرسة ميثودية أيضا.

"Öyleyse haber gönderip sordurma, çanlar kimin için çalıyor diye onlar senin için çalıyor."
"لا ترسل لمعرفة لمن تقرع الأجراس وتدق لكم".

Gecenin geç vaktinde hala .anlar çalıyor....
وفي أخر الليل الأجراس تقرع

Aa, çok çalmadın mı?
آه , تقرع الباب بكثرة؟

Eğer karını kimin öldürdüğünü biliyorsan ve o sen değilsen neden en yakın karakola gidip kapılarını çalmadın, bir şeyler yapmalarını istemedin?
لو كان هناك من قتل زوجتُكَ ، ولم يكن الفاعل أنتً لما أنتَ لستَ أدنى من قسم الشرطة تقرع أبوابه... -تطالبهم ، بأن يتخذوا الإجراءات اللاّزمة؟

Ne zamandan beri kapıyı çalıyorsun?
منذ متى وأنت تقرع الباب ؟

Hayır, yemek çanlarını çalıyorsun.
لا، أنت تقرع أجراس العشاء

...hadi, sessizce değil, davullarla gel bana.
تقرع الطبول واصواتها عالية