ويكيبيديا

    "تقود إلى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yol
        
    • giden
        
    • gösteriyor
        
    • götürüyor
        
    Çoğu kişi, böyle bir travmanın felakete yol açacağını düşünür ve ortaya çıkan olağandışı duruma odaklanır. TED لطالما كان التفكير التقليدي أن الصدمة تقود إلى المحنة، ولطالما كان هناك الكثير من التركيز على الخلل الناتج.
    Bu alışılmadık yeniliklikçi fikrilere ve alışılmadık yaratıcılığa yol açan ortamlar nelerdir? TED ماهي البيئات التي تقود إلى مُستويات غير مسبوقة من الإبتكار، إلى مُستويات غير مسبوقة من الإبداع؟
    Park yerinden ana yola doğru giden kan izleri buldum. Open Subtitles ووجدت قطرات دم تقود إلى موقف السيارات تجاه الطريق الرئيسي
    Silahın kayıp parçalarına giden ipuçlarını bulacaksın. Open Subtitles سوف تجد بعض المعلومات التي تقود إلى الجزء المفقود من السلاح
    Bu harita ejderha mağrasını gösteriyor. Open Subtitles هذه الخريطة تقود إلى معبد تنين
    -SYDNEY: Denklem Palermo'yu gösteriyor. Open Subtitles - المعادلة تقود إلى " باليرمو "
    Tasarım dönemindeki bu yuvarlanma binaları yukarı götürüyor, geçenlerde arşivden çıkarmayı başardığım bir çizim yaptım. TED جولة فترة ذلك التصميم تقود إلى هذا المبنى، قمت بعمل مخطط، وهو الذي قمنا باحضاره حديثا من الأرشيف.
    Dikkatli olmazsan insan ırkının tamamen imhasına yol açan bir olaylar zinciri yaratırsın. Open Subtitles إن لم تكن حريص سوف تحدث سلسلة من الأحداث تقود إلى هلاك جنس البشريه
    Sulama istediğiniz yere bir şeyler ekmenize olanak sağlamaya başlar, sadece nehirlerin aktığı yerler dışında. Bu organic tarımı yapmaya başlarsınız, bu şeyleri makinayla yapmaya başlarsınız. Makinalaşma, fazla miktarda suyla birlikte yüksek ölçekli tarıma yol açar. TED الري بدأ يجعلكم قادرين على زراعة أشياء أينما تريدونها، خلافاً لأماكن فيضان الأنهار. بدأتم تحصلون على الزراعة العضوية، بدأتم في دمج الآلات في هذه الأشياء. الآلات، مع كم كبير من الماء، تقود إلى زراعة على نطاق واسع جدا.
    Bugün, sizinle bazı deneyimlerimi paylaşmak istiyorum, kültürel gözlemlerimi nasıl inşa ettiklerininden ve geçmiş deneyimlerimin diğerlerinde daha az çileye sebep olacak bir değişime yol açabilecekleri umudumdan bahsetmek istiyorum. TED اليوم، أود مشاركتكم بعضا من تجربتي و كيف أن تلك التجربة ساعدت في تشكيل ملاحظاتي الثقافية، و كيف آمل أن تجربتي السابقة يمكن أن تقود إلى تغيير تلك النتيجة متمثلة في معاناة أقل للآخرين.
    Simülasyon kısıtlamalarının neler olabileceği ve bu kısıtlamaların dünyada algılanabilir işaretlere nasıl yol göstereceği hakkında varsayım üretiyorlar. TED لقد افترضوا ما عسى أن تكون عليه مُحـدِّدات المحاكـاة، وكيف أن بوسع تلك المُحـدِّدات أن تقود إلى إشاراتٍ قابلةٍ للرصد في أنحاء الكون.
    Değil mi? Ve o şeyler bunun gibi şeylere yol açıyor. TED صحيح؟ وتلك الأشياء تقود إلى مثل هذا.
    Bilinç kaybına yol açacak bir şey bu. Open Subtitles قلة التنفس قد تقود إلى فقدان الوعي
    Hapishaneye kadar giden ve çocukları evlerinden eden bir birliktelik. Open Subtitles إنّها التركيبة المعقّدة التي تقود إلى السجن والأطفال يتم إنتزاعهم من منازلهم
    Kaldırdım ve duvardan mutfağa giden kocaman bir delik buldum. Open Subtitles قمت بتحريكه فوجدت خلفة فجوة تقود إلى المطبخ
    Görünüşe göre ikinci kata giden bir grup silo var. Open Subtitles يبدو أنه توجد هُناك مجموعة من الصوامع التي تقود إلى الطابق الثاني
    Harita burayı gösteriyor. Open Subtitles الخريطة تقود إلى هنا.
    - GPS koordinatları, Annapolis'teki bu evi gösteriyor. Open Subtitles الاحداثيات تقود إلى هذا المنزل في (أنابوليس)
    İzler burayı gösteriyor. Open Subtitles المسارات تقود إلى هنا.
    Yani, birşeylerin haritaları, içine ortaya çıktığımız evrenin daha iyi anlaşılmasına götürüyor. TED لذلك، خرائط الأشياء تقود إلى تفكير منظم للكون الذي نعيش فيه،
    Ön adımlar hazır, bunlar bizi asıl konuşmak istediğimiz konuya götürüyor: hangi bölüm en diktir. TED لدينا الخطوات الجزئية التي تقود إلى ما نريد حقيقة أن نتحدث عنه، أي قسم هو الأكثر ميلًا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد