-Çok yorgun olmalısın diyor ve bugün için daha fazla yorulmaman gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | -هيلينا) تقول بأنكِ قد تكونين متعبة جدا) وأنكِ بذلتي الكثير من الجهد اليوم |
Christina bunu sizin uydurduğunuzu çünkü oğlunuzun ölümünden kendinizi sorumlu tuttuğunuzu söylüyor, bu şartlar altında gayet mantıklı. | Open Subtitles | كريستينا تقول بأنكِ تخلقين هذا كله لإنكِ لازلتِ شديده الإضطراب منذ فقدكِ لأبنك والذي يكون مفهوماً في تحت هذه الظروف المحيطه |
Personelim için partiye ev sahipliği yapmayı önerdiğini bana söylüyor. | Open Subtitles | تقول بأنكِ عرضتِ إستقبال حفلة موظفيني. |
Annem artık bana bakıcılık yapmayacağını söylüyor. | Open Subtitles | أمي تقول بأنكِ لن تجالسيني بعد الآن |
Kızgın olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ، الآن أترين، إنها تقول بأنكِ غاضبة |
Annem yemen gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | (تناولي ، (إيلينا أمي تقول بأنكِ تحتاجين للأكل |
Annem, acizliğinin üstesinden kafa dağıtarak gelmek için kendince manidar ilişkini sürdürdüğünü söylüyor. | Open Subtitles | أميّ تقول بأنكِ تُقحمين حياتكِ بهؤلاء الشباب، لإلهاء نفسكِ، من التعامل مع "عدم القدرة على سيطرة النفس"، ولتحافظين على مغزى علاقتكِ بالآخرين، |
O genç bir dişi aslan olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تقول بأنكِ لبؤةٌ شابة. |
- Ona takıntılı olan kız söylüyor bunu. | Open Subtitles | تقول بأنكِ مهووسه بها |