Kızla bir ilişkileri olduğunu, olayı tecavüz olmadığını söyledi. | Open Subtitles | التي تقول بأنه كان على علاقة مع الفتاة و ذلك لم يكن إغتصابا |
Resmi olan hikayeyi, onun çılgın olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أعرف القصة الرسمية تقول بأنه كان مجنوناً |
Oranın eskiden senin ailene ait olduğunu ama şimdi düşman ellere geçtiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت حكاية تقول بأنه كان يوماً منزل عائلتك لكنه الأن ملك ليد غير صديقة. |
Kundaklama olduğunu mu söylüyorsunuz | Open Subtitles | هل تقول بأنه كان بهذه الطريقة؟ |
Cobalt Yolu'ndaki inşaatlarda kilit oy sahibi olduğunu duydum. | Open Subtitles | أجل والأنباء تقول بأنه كان بصوت متأرجح " يخص تطوير طريق " كوبالت |
Bridges rengini belli etmezdi ama kaynaklarım karşı olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | حسناً " بريدجز " كان جيد في اللعب وسيطاً ولكن مصادري تقول بأنه كان معارضاً له |
Ama neden ölü olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | ولكن لم أنت تقول بأنه كان ميتاً |
Bir şekilde benim hatam olduğunu falan mı söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تقول بأنه كان وبطريقةٌ ما خطئي؟ |
- Kaza olduğunu söylüyor. - İnanalım mı? | Open Subtitles | انها تقول بأنه كان حادث هل نصدق ذلك؟ |
Görgü tanığı Baln'ı teşhis etti ama polis kayıtları Baln'ın cinayet saatinde yerel bir polis merkezinde tutuklu olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | قال شاهد عيان أنه رآه في موقع الجريمة، ولكن سجلات الشرطة تقول بأنه كان محتجزاً في مركز شرطة محلي بتهمة السرقة في نفس وقت حدوث الجريمة |
Madison'a Şerif'e yalan söylemesini onunla birlikte olduğunu söylemesini tembihlemiş. | Open Subtitles | لقد طلبَ من (ماديسون) الكذب على العمدة و أن تقول بأنه كان برفقتها |
Yani burada olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | إذا تقول بأنه كان هنا |