Annem turuncu unun içinde seni delirten kimyasallardan olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أمي تقول بأنّ المسحوق البرتقالي يوجد به مواد كيمائيه، الّتي تُصيبك بالطّفح الجلدي |
Annem onun işinin çok önemli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أمّي تقول بأنّ عمله هام للغاية |
Okumalar görme alanın iyi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | القراءة تقول بأنّ رؤيته سليمة |
Bu kadınları kaçıranın Zama olduğunu mu söylüyorsun ? | Open Subtitles | تقول بأنّ زاما الواحد من إختطفت هؤلاء النساء؟ |
Yani ona saldıranda da bronzlaştırıcı olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | حسنٌ، إذًا أنت تقول بأنّ مهاجمها سيكون لديّه بقيّة بونزي أيضًا؟ |
Hayalet olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إنها تقول بأنّ هناك شبح |
Gözden kaybolmasına rağmen bağlantılarım onun hala hayatta olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | "،في حين هو في عداد المفقودين" إتصالاتي تقول بأنّ" "ميرسر) لا يزال حيّاً) |
Wendy bunun iyiye işaret olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | (ويندي) تقول بأنّ هذا إشارة جيّدة |
O cücenin hala kaçak olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت تقول بأنّ القزم مازال طليقا "ضخمًا"؟ |