Tek Yaptığın bir ileri, iki geri, olduğun yerde saymak. | Open Subtitles | كل ما تقوم بفعله هو هو التحرك بدون الذهاب إلى أي مكان |
- Lütfen, o Yaptığın neyse bir dur çünkü Shmeil, Tony, bir şarkı değil. | Open Subtitles | رجاءا أوقف أيا كان ما تقوم بفعله لأن شيميل يا طونى ليس أغنيه |
- Yaptığın şeyin ciddi sonuçları var. | Open Subtitles | ما تقوم بفعله شيء جاد. انا لا أقوم بشيء. |
yaptığınız şey aslında beyindeki kan akışını ölçmektir. | TED | ما تقوم بفعله هو أنك تقيس، بشكل أساسي، شيئا ما مثل تدفق الدم في الدماغ. |
Ne yapmaya çalıştığını anlayabilmiş değilim. - Aman! | Open Subtitles | ليس لدي أدنى فكرة عمّا تقوم بفعله |
Yaptığın şeyi bir saniyeliğine bile kesmeye cüret etme. | Open Subtitles | ألا تجرؤ على أن تتوقف ولو لثانية واحدة عمّا تقوم بفعله. |
Aşk Yaptığın şeyler de demek. | Open Subtitles | الحبّ شيء تقوم بفعله. |
Aşk Yaptığın birşeydir. | Open Subtitles | الحبّ شيء تقوم بفعله. |
Bu Yaptığın yasal değil. | Open Subtitles | غير قانوني ما تقوم بفعله. |
Bu, Yaptığın şey... | Open Subtitles | هذا ما كنت تقوم بفعله... |
Yapmak istediğiniz şeyleri yaptırdığını düşündüğünüz bu inanılmaz yetenek, bunu yapmak için programlanmış, aslında yaptığınız şey binlerce yıldır yaptığımız şeyleri tekrar etmeniz, üreme, değişim, karışım ve bütün yaşam formlarında denklik gibi şeyler ve biz bunu hızlandırıyoruz. | TED | و بينما انت تفكر بهذه القدرة الخارقة على ترويض الحياة لفعل ما نريد منها أن تفعله ما برمجت لتفعله الذي تقوم بفعله في الحقيقة هو أخذ ما كنا نفعله على مدار آلاف السنوات الذي هو التناسل ,التغيير الخلط ,المزاوجة بين جميع أشكال الحياة و من ثم نقوم بتسريع هذه العمليات |
yaptığınız şey onu öldürüyor! | Open Subtitles | ! الذي تقوم بفعله هو قتله |
Ne yapmaya çalıştığını anlayabilmiş değilim. - Aman! | Open Subtitles | ليس لدي أدنى فكرة عمّا تقوم بفعله |
Şimdi ne yapmaya çalıştığını biliyor. | Open Subtitles | الانا هو يعرف ما الذى سوف تقوم بفعله |