Emily gelecek hafta evinde bir akşam yemeği veriyor ve biz de belki birlikte gideriz diye konuşmuştuk şimdi de beni başından savıyor sanırım. | Open Subtitles | إيميلي لديها حفلة عشاء الإسبوع القادم ونحن تكلمنا حول الذهاب سويةً وأعتقد إن هذا الأمر سيزعجني |
Bu iyi bir fikir değil. Daha önce konuşmuştuk. | Open Subtitles | هذه ليست بفكرة حسنة لقد تكلمنا حول ذلك |
Mary, tatlım bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد تكلمنا حول ذلك عزيزتي ماري |
Bunu konuşmuştuk. Bir kez olsun denemeni istiyorum. | Open Subtitles | لقد تكلمنا حول ذلك اريدك أن تجربها لمرة |
Bunu daha önce konuşmuştuk. | Open Subtitles | سبق وأن تكلمنا حول هذا |
Ama bunu seninle konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد تكلمنا حول هذا |
Anlaşılan bu ilk taslak. "Carrie, bu konuyu konuşmuştuk." | Open Subtitles | كاري , لقد تكلمنا حول هذا |
- Bunu konuşmuştuk dostum. | Open Subtitles | ـ تكلمنا حول هذا ، عزيزي |
Bunu zaten konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد تكلمنا حول هذا مسبقاً. |
Ses hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | تكلمنا حول الصوت |
Dorothy, biz zaten bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد تكلمنا حول الموضوع مسبقاً |
Bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد تكلمنا حول ذلك |
Bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | -لقد تكلمنا حول هذا |