Yani, kuaförle konuştuk ve şunu öğrendik. | Open Subtitles | أعني ، تكلّمنا مع مصفف الشعر وإستنتجنا هذا |
Annen ve ben konuştuk, ve senin için bir randevu aldı. | Open Subtitles | لقدْ تكلّمنا أنا ووالدتكِ و قدْ حجزت موعداً لكِ |
Hepiniz aynısınız. Bunu konuşmuştuk. Anladığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد تكلّمنا بهذا الشأن, و قلتَ إنّكَ تتفهم |
Bunu daha önce konuşmuştuk. Erkekler yok. | Open Subtitles | . لقد تكلّمنا بشأن ذلك سابقاً . ليس الأولاد |
Kulüpte konuştuğumuz kız orada. | Open Subtitles | انه تلك الفتاة من النادي التي تكلّمنا معها |
Acaba... konuştuğumuz konu üstünde düşünme fırsatın oldu mu? | Open Subtitles | . ؟ هَل فكَّرتِ قليلاً بما تكلّمنا عَنه؟ |
- Scully? Evet, ben Scully'im ama daha önce yazıştığımızı ya da konuştuğumuzu hatırlamıyorum. | Open Subtitles | نعم، أنا سكولي، لكنّي لا أعتقد تكلّمنا قبل ذلك أو راسلنا. |
Yemek yedik, konuştuk, güldük. | Open Subtitles | كنتُ بالكاد أستطيع رفع عيني من النوم حسناً , لقد أكلنا معاً , و تكلّمنا معاً |
Manyetik azalma ve soldan ekleme, sağdan çıkartmayı konuştuk. | Open Subtitles | تكلّمنا عن الهبوط المغناطيسي وقانونالإضافةإلىاليساروالخصممناليمين . |
Boş bir odada konuştuk diye mi? | Open Subtitles | لماذا ؟ لأننا تكلّمنا في غرفة خالية |
Aslında bu konu hakkında konuştuk ve bunu yapmanın tek sebebinin daha fazla çocuk sahibi olmakta olduğuna karar verdik ve neticede ikimiz de ilk seferinde bu konuda epey başarılı olduğumuzdan bunun pek bir anlamı yok. | Open Subtitles | حسناً، في الحقيقة تكلّمنا حول ذلك. وقررّنا أنّ السبب الوحيد للزوّاج هو إنجاب المزيد من الأطفال، وبما أنّ كلانا... |
Danışma ve destek grupları hakkında konuştuk. | Open Subtitles | تكلّمنا عن... تقديم المشوُورة، جماعات الدعم المعنوي. |
George, annen çok tatlı biri. Bir saat kadar konuştuk. | Open Subtitles | (جورج)، إنها لطيفة للغاية، تكلّمنا لساعات. |
Ben banka müdürüyüm, telefonda konuşmuştuk. | Open Subtitles | أنا مدير المصرف. تكلّمنا على الهاتف. |
- Hastahenede konuşmuştuk. | Open Subtitles | تكلّمنا في المستشفى. نعم، بالطبع. |
Çember, elips ve parabolü konuşmuştuk. | Open Subtitles | تكلّمنا عن الدّائرة، الإهليج والشّلجم |
Geçen hafta konuşmuştuk ya. | Open Subtitles | لقد تكلّمنا في هذا الأسبوع الماضي |
- Şehirlerimiz arasında müttefikliğin büyük faydalar getireceğini konuşmuştuk. - Doğru. | Open Subtitles | -لقد تكلّمنا عن الفوائد الكبيرة المتأتية من تحالف مدينتينا |
Bunun hakkında konuşmuştuk, hatırladın mı ? | Open Subtitles | تكلّمنا حول هذا أتذكّرين؟ |
konuştuğumuz her fahişe, barmen, sorgulanmışlar bile. | Open Subtitles | كلّ عاهرة التي تكلّمنا لها , الجرسون, سُئِلَ كذلك. |
Geçen gün konuştuğumuz şeyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر ما تكلّمنا عنه سابقاً؟ |
konuştuğumuz şu reklâm işini hatırlıyor musun? Evet. | Open Subtitles | أتتذكر تلك الترقية التي تكلّمنا عنها؟ |
Seninle en son ne zaman önemli bir şey konuştuğumuzu hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أتذكر أخر مرّة تكلّمنا فيها أنا وأنتِ حول أيّ شيء هام. |