O emin değildi ve ona her şeyin yoluna gireceğine söz verdim. | Open Subtitles | هي لم تكن متأكدة من ذلك و وعدتها أن الأمر سيكون بخير |
Tamamlamak istediğine emin değildi. | Open Subtitles | لم تكن متأكدة من أنها تريد المضيّ قدماً في ذلك. |
Burada olduğundan emin değildi o yüzden bunu bırakmamı söylemişti. | Open Subtitles | لم تكن متأكدة أنّك ستكون هنا، لذا طلبت مني ترك هذه. |
Bir kızla çıkıyordum seni seviyorum dedim işte kıza o da emin olmadığını söyledi. | Open Subtitles | كنتُ بصحبة فتاة ما و قلتُ لها أني أحبها و قالت أنها لم تكن متأكدة |
Ve çocuğu aldırmayı düşündüğünü babasının kim olduğundan emin olmadığını söylediğini duydum. | Open Subtitles | وأنها قد تخضع لإجهاض وأنها لم تكن متأكدة من هو الأب. |
Düğünden mi yoksa genel olarak evlilikten mi olduğundan emin değildi. | Open Subtitles | ولم تكن متأكدة ما إذا كان السبب الزواج -أم كل شيء . -الزواج؟ |
Aslında çok da emin değildi. | Open Subtitles | في النهاية هي لم تكن متأكدة من ذلك |
Kendisi bile emin değildi. | Open Subtitles | مع أنها لم تكن متأكدة |
Ama çocuğun, Chris'in görevindeki hedef olduğundan emin değildi. | Open Subtitles | ولكنها لم تكن متأكدة بأن الصبي كان الهدف وراء مهمة (كريس). |
Pek emin değildi ama. | Open Subtitles | لم تكن متأكدة حيال ذلك |
emin değildi ama ben ona söyledim. | Open Subtitles | لم تكن متأكدة ولكنني اخبرتها |
Belki de Melissa duygularından pek emin değildi. | Open Subtitles | ربما (ميليسا) لم تكن متأكدة من الأمر. |
emin değildi. | Open Subtitles | لم تكن متأكدة |
Bayan De Soto hastalığınızdan emin olmadığını söyledi. | Open Subtitles | قالتالسيدةدو سوتو... إنها لم تكن متأكدة تماماً ... مما أصابك |