Neyse şu sızlanıp durduğun sağlık sorunu da nedir? İyi bir şey olsa iyi olur. | Open Subtitles | اذا ماهي المشكلة الصحية التي كنت تثرثر عنها من الافضل ان تكون جيدة |
Biliyorum, ama staj senin için çok iyi olabilir. | Open Subtitles | اعلم اعلم, لكن هذه الزمالة التدريبية قد تكون جيدة لكِ حقاً. |
Benim için iyi biri olmak istediğini söyleyebilirsin ama aslında bunu istemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ويمكن القول كنت تريد أن تكون جيدة بالنسبة لي، ولكن هذا ليس من أنت حقا، أليس كذلك؟ |
Hadi ama Jim. Orası güzel bir şehir, Sally için iyi olacak. | Open Subtitles | أوه ، هيا ، جيم انها يلدة لطيفة، و سوف تكون جيدة لسالي |
Sorun değil. Eğer sen orada olmasaydın hamburgerlerin tadı iyi olmazdı. | Open Subtitles | لا مشكلة البرغر لن تكون جيدة المذاق إذا لم تكن هناك |
Bazıları iyidir, bazıları kötü. | Open Subtitles | وفي بعض الاحيان تكون جيدة ، وفي بعض الاحيان تكون شريرة. |
Bence gizli bir oda silah ya da insan saklamak için bayagi mantikli olurdu. | Open Subtitles | يبدو لي أن هناك غرفة مخفية قد تكون جيدة جدا لاخفاء أسلحة أو حتى اشخاص |
Şunu kabul edelim... son zamanlarda ki kazalar... ..şirket için iyi olmaz... | Open Subtitles | دعنا نواجه هذا .. الحادثة الاخيرة في موقعك لم تكون جيدة من اجل عملك |
Tabi, danışman da iyi olabilir. Dolandırıcı olmaları haricinde tabi. | Open Subtitles | المشورة يمكن ان تكون جيدة كذلك تعرفين عدا لحقيقة انه |
Gel, ama senin için iyi olacağını sanmıyom. | Open Subtitles | تعال ادخل ولكنى اعتقد انها لن تكون جيدة لك |
Aşağılık pislik. Bu paraya öyle olsa iyi olur. | Open Subtitles | تباً لابن السافلة بكل هذه النقود من الأفضل أن تكون جيدة |
Ve iyi olsa iyi olur. Öyle. | Open Subtitles | سوف أقبل بذلك بالتأكيد ومن مصلحتك أن تكون جيدة |
İyi olsa iyi olur. Çünkü O'Neil, başında silahla adama test ettirecek. | Open Subtitles | حسنا، من الافضل أن تكون جيدة لأن أونيل سيفحصها وبمسدس في رأس رجلك |
Bence bu sana çok iyi gelebilir. | Open Subtitles | أنا أعتقد أن هذا ي أن تكون جيدة جدا بالنسبة لك. |
İyi biri olmanın nasıl hissettirdiğini. | Open Subtitles | ما تشعر به ... أن تكون جيدة. |
Biliyor musun, bence bu bizim için gerçekten iyi olacak diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أنت تعرف، أنا أعتقد أن هذا هو ستعمل تكون جيدة حقا بالنسبة لنا. |
Sorun değil. Eğer sen orada olmasaydın hamburgerlerin tadı iyi olmazdı. | Open Subtitles | لا مشكلة البرغر لن تكون جيدة المذاق إذا لم تكن هناك |
Ve bir köpek sadece koku aldığı zaman iyidir. | Open Subtitles | و الكلاب تكون جيدة فقط عند حصولها على رائحة |
- 20'ler olurdu sanırım. - Gürültülü 20'ler mi? | Open Subtitles | ـ أتخيل فترة العشرينات تكون جيدة ـ الفترة المجونة؟ |
Bizim grubumuz da sıkı olmalı. İyi bir ada ihtiyacımız var. | Open Subtitles | فرقتنا من الضروري أن تكون جيدة نحتاج الى اسم جيد |
- Asla ilki kadar iyi olmaz. | Open Subtitles | انها ستعمل أبدا أن تكون جيدة كما في المرة الأولى. |
Ayrıca, bizim için iyi olacağını biliyor musun? | Open Subtitles | بالاضافة الى انها سوف تكون جيدة لنا انت تعلمين هذا |
At ya da sığır gübresi kadar iyi olsa gerek. | Open Subtitles | يجب أن تكون جيدة تماما كأسمدة الخيل والبقر، اليس كذلك؟ |