Senin işin haklı olmak, ve yaptığın işte en iyisin. | Open Subtitles | عملك هو أن تكون على صواب أنت أفضل في ما أنت تعمل. |
haklı olmak kabalığı mazur kılmaz. | Open Subtitles | أن تكون على صواب لا يبرر إنتهاك المظهر العام. الآن... |
Ne ben, ne de Chris kolay kolay pes etmedik. ''Sadece haklı olmak yetmez.'' sözünü duymak bile savaşmak için yeterli nedendi. | TED | الآن، لم أكن أنا و لا كريس من النوع الذي ينسحب من التحدي و سماعنا إلى: " ليس كافياً أن تكون على صواب" كان سبباً أن نقبل التحدي |
Ed, haklı olmak mı yoksa bu kadınla yatmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | (إيد) ، أتريد أن تكون على صواب أو تريد المضاجعة؟ . |