O yumurtayı gereğinden fazla bir sır olarak sakladı. Tüneller için de aynısı geçerli. | Open Subtitles | لقد أبقيت أمر تلك البيضة سراً لوقتٍ طويل، والأمر عينه بالنسبة للأنفاق. |
Tanrım, babanızın milyarlarca spermi arasından sadece bir tanesinin sizi yaratan O yumurtayı bulma olasılığı nedir? | Open Subtitles | اللعنة! أتعلم ماهي احتمالات وصول النطفة التي كوّنتك من بين ملايين النطف إلى تلك البيضة التي أنجبتك |
Kim O yumurtayı 45 derece eğimle mükemmel bir hızla attı? | Open Subtitles | من رمى تلك البيضة بزاوية مثلى 45°؟ |
Çünkü haklısın. Yumurtanın içindeki dehşet verici ve çoktan serbest kaldı. | Open Subtitles | وأنت كنت محقًا، ما داخل تلك البيضة لهو أمر مرعب كالجحيم |
Komidinin üzerindeki plastik yumurtalarından daha çok titreşimli olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | إنها تهتز غالبا اهتزازات أكثر في الدقيقة من تلك البيضة البلاستيك التي تبقيها ليلا |
- O yumurtayı kurtaracağım. - Kırmızı, kahramanlık yapma. | Open Subtitles | أنا سأنقذ تلك البيضة - لا تتصرف كبطل (ريـد) |
O yumurtayı nereden buldun. | Open Subtitles | من أين أحضرتِ تلك البيضة |
- Khatri'nin O yumurtayı vereceği yok. | Open Subtitles | خاطري) لن تتخلى عن) تلك البيضة |
Yumurtanın içindeki minik yaşam, buzun ısırıklarına birkaç saniye bile dayanamaz. | Open Subtitles | ان الحياة محتواة بداخل تلك البيضة الهشة ولن تحتمل قضمة الصقيع لاكثر من بضع ثوان |
Sudan 500, 700, 800, 1600 kilometre uzak olabilirsiniz ancak hâlâ doğumu gerçekleştirmek için gereken suya o Yumurtanın içinde sahipsinizdir. | Open Subtitles | قد تكون بعيداً عن المياه بـ 300، 400، 500، ألف ميل ولا تزال تملك المياه في تلك البيضة لتتكاثر. |
Komidinin üzerindeki plastik yumurtalarından daha çok titreşimli olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | إنها تهتز غالبا اهتزازات أكثر في الدقيقة من تلك البيضة البلاستيك التي تبقيها ليلا |