Gerçek bir zafer ve -biliyorsun Sadece 6 inç ötedeler ve ulaşmak üzereler. | Open Subtitles | ارتطامات حقيقية هكذا، أتعرف. إنها ستة بوصات فحسب تلك التى تفصلهم عن هناك. |
Ayrı ayrı değeri olmayan; ama bir arada çalışan madalyona? | Open Subtitles | تلك التى تمزق نصفين لا يساوى نص شئ بدون الآخر |
Diğer arabalar üzerinde, kendilerinin bile anlamadığı bir etki bırakıyorum. | Open Subtitles | أخلق المشاعر لدى الأخرين تلك التى هم أنفسهم لا يفهمونها |
bir çocukla annesi arasında daha güçlü bir bağ yok. | Open Subtitles | لايوجد هناك رابطة أقوى من تلك التى بين الأم وطفلها |
Bu kadın tek bir tane bile romantik kemik yok vücudunda. | Open Subtitles | حسنا تلك التى رأيتها لا تملك عظمة رومانسية واحدة بداخل جسدها |
Nasıl demiştiniz? Bu, estiği hiçbir yere iyilik getirmeyen, kötü bir rüzgar. | Open Subtitles | كما تقولون, انها رياح سيئة تلك التى تهب على فراغ |
Elimde tuttuğum şeyin bir bıçak olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تظن ان هذه سكين تلك التى اُمسك بها فى يدى ؟ |
Yeni bir şeyler inşa etmek, yıkılanlardan çok daha iyisini. | Open Subtitles | سنبنى أشياء جديده أفضل من تلك التى دُمرت |
Diyelim ki bunu kaybolan şeyi aramak için batıya giden bir yabancı olarak istedim. | Open Subtitles | إفترض أنى طلبت منك كغريب ذاهب للغرب لتبحث عن تلك التى ضاعت |
Ne ilham veren bir sohbetti. | Open Subtitles | يا لها من محادثة محفزة تلك التى تحدثناها |
Sen gerçekten de o binada yaşayan insanların dilekçeye imza atmış olsalar bile size olanlar hakkında bir şeyler anlatabileceklerini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | وماذا تعتقد فى سكان البناية حتى تلك التى وقعت العريضة اهل كانوا يتحدثون ؟ |
O tehlikeli anları yaratan beklenmeyen bir olay. | Open Subtitles | الحوادث الغير متوقّعة تلك التى تخلق اللحظات الخطرة |
T-I-C, Tic. bir İsveç ismi. | Open Subtitles | جزيرة فحسب مثل تلك التى عاشت بها السيدة تيك |
Başına gelen onca şeyden sonra, artık eskisinden farklı bir insan olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | كان هناك أشياءَ تلك التى حَدثتَ إليه وهو عَرفَ ذلك أنه ما كَانَ نفس الشخصِ |
İncil'le ilgili bir film çekiyor ve Fresno'da bir sahne çekerken. | Open Subtitles | أنها أكبر من تلك التى وضعت لذلك الفيلم التوراتي ـ كل شيىء غامض بهذا الفيلم ـ جوني؟ |
Buraya gelen kız, hoş bir kızdı. | Open Subtitles | لقد كانت بنتا لطيفة تلك التى جاءت بها إلى هنا |
Naziler, Yetişkin Ötanazi Planları için, karbonmonoksitle insan öldürmenin artık çok daha ucuz bir yöntemini geliştirmişlerdi. | Open Subtitles | الآن طوّر النازيون طريقة أرخص لقتل الناس بأوّل أكسيد الكربون من تلك التى اُستعُملـْت سابقا في مخطط موت الرحمة الرشيد |
Ne kadar hoş bir gülümsemeniz var. | Open Subtitles | يا لها من إبتسامه جميله تلك التى تمتلكينها |
Onların sinema hakkında nasıl olduklarını bilirsin. Matine yalnızca sokağa çıkma yasağı kalkana kadardır, ama hala bir dolara dönüyor. | Open Subtitles | مثل تلك التى فى دور السينما العمل بالنهار فقط حتى إلغاء حظر التجول |
Bay Treves'in dün gece anlattığı çok garip bir hikâyeydi, değil mi? | Open Subtitles | يا لها من قصة غريبة تلك التى رواها السيد تريفيز ليلة امس,اليس كذلك ؟ |