Şimdi o uçağa binersen bu sonsuza kadar yok olacak. | Open Subtitles | و إذا ركبتي تلك الطائرة الآن فسيختفي كل ذلك للأبد |
Eğer o uçağa binip ekibine dönersem aynı hatayı tekrar etmiş olurum. | Open Subtitles | إن عدت على متن تلك الطائرة مع فريقك فسأرتكب الخطأ ذاته مجدداً |
o uçağı çağırmak hayatımda verdiğim en zor kararlardan biriydi. | TED | طلب تلك الطائرة كان واحدا من أصعب القرارات في حياتي. |
Sen, sen o uçağı yetkin olmadan aldın, genç adam. | Open Subtitles | أنت ، لقد أخذت تلك الطائرة بدون تصريح ،أيها الشاب |
Hemen. O uçak çoktan Amerikan hava sahasından çıktı bayan. | Open Subtitles | سبق وخرجت تلك الطائرة من فضاء الولايات المتحدة يا سيدتي |
O uçağın ikiye ayrılışını dün gibi hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكّر انقسام تلك الطائرة لقسمين و كأنه حدث البار حة |
Neredeyse kendime rağmen o uçağa bindim. New York'a uçtum, yazarların olduğu yere. | TED | وكان على الرغم من نفسي وإلى حد كبير، أن صعدت تلك الطائرة وحلقت إلى مدينة نيويورك، حيث المؤلفون. |
Sizi o uçağa bindireceğiz. Siz sadece uçurun. | Open Subtitles | سنوصلك إلى تلك الطائرة عليك أن تقودها فحسب |
Ama hava alanına gidip de o uçağa bindiğinizde ve uçağı uzaklaşırken gördüğümde gittiğinizi düşünmüştüm. | Open Subtitles | لكن حيث ذهبت للمطار ودخلت الطائرة حين رأيت تلك الطائرة تحلق |
Bu yüzden o uçağa biniyorsun. | Open Subtitles | لهذا السبب سوف تصعدين على متن تلك الطائرة |
o uçağa bindiğimde bittiğinden emindim. | Open Subtitles | عندما ركبت تلك الطائرة , كنت متأكدة أنها نهاية كل شيء |
Tabanca olsa da olmasa da o uçağa bineceğim. Son uçuşum olacak. | Open Subtitles | سأركب تلك الطائرة بالمسدس أو بغيرة وستكون آخر رحلة لي |
Hemen o uçağı serbest bırakmalarını emretmeni istiyorum. - Ne? | Open Subtitles | أرغبُ أن تأمرهم بتحرير تلك الطائرة من قبضتهم على الفور |
Eğer onu nezaret altına aldırdıysan, neden o uçağı vurmamız gerekti? | Open Subtitles | لماذا أمرتني بإسقاط تلك الطائرة مع أنك قد قبضتَ عليها بالفعل؟ |
Spor servisi, o uçağı stadyumdan nasıI çıkaracaklar? | Open Subtitles | في قسم الرياضة، كيف سيخرجون تلك الطائرة من الملعب ؟ |
Ama oraya gidip o uçağı bana getirmen lazım. | Open Subtitles | لَكنَّك يَجِبُ أَنْ تَدْخلُ هناك و أنت يَجِبُ أَنْ تعيد لي تلك الطائرة. |
Ne gördüğümü biliyorum. O uçak üzerimize düşüyordu ta ki düşmeyene kadar. | Open Subtitles | أعرفُ ما رأيت، فقد رأيتُ تلك الطائرة متّجهةً صوبنا، إلى أن توقّفتْ. |
O uçak kalkarsa ve sen onunla gitmezsen pişman olacaksın. | Open Subtitles | إن غادرت تلك الطائرة الأرض ولست على متنها، فسوف تندم. |
Uçak mühendisi değilim ama O uçağın illa ki ineceğini biliyorum. | Open Subtitles | أجل، أنا لستُ مهندسة طيران أو أيّ شيء، لكنّي متأكّدة جدّاً تلك الطائرة يجب أن تهبط في مرحلةٍ ما |
Sizin bu uçağı da kaçırmanıza izin vermem için cehennemin buz kesmesi gerekir. | Open Subtitles | سيكون يوماً بارداً في الجحيم قبل أن أترككم تختطفون تلك الطائرة |
Nerede kaldı Şu uçak? Bana görsel temas gerekiyor. Körü körüne uçuyoruz. | Open Subtitles | هذا فرانك , اين تلك الطائرة احتاج لطائرة بنظام رؤيا |
Kim bilir, belki de o uçakta bir tane vardır. | Open Subtitles | من يعرف؟ ربّما هناك حتّى واحدة على متن تلك الطائرة |
Kurumlara ve benden büyük insanlara, benden daha güçlü her tür duruma karşı konuştuğum her gün o uçaktan düştüğümü hissediyorum. | TED | وأشعر في كل يوم أقول فيه الحقيقة في وجه المؤسسات والأشخاص الأكبر مني، وما هو أقوى مني، أشعر كأنني أسقط من تلك الطائرة. |
Umurunda bile değil! LaGuardia'dan kalkan son uçakla gidiyorsun. | Open Subtitles | ستلحق في تلك الطائرة مغادراً الفندق |
Bu uçak sizin gizli hava alanınıza indiğinde harbiden görünmez olacak. | Open Subtitles | تلك الطائرة ستكون مخفيّة تماماً حينما تهبط في مهبط طائراتكم الخاص. |
Daha iyiyim. Hiçbir şey beni Bu uçağa yetişmekten alıkoyamaz. | Open Subtitles | أشعر بتحسن بالفعل لا شيء سيمنعني من الصعود على تلك الطائرة |
Düşen o Uçaktaki insanların kanı onun olduğu kadar senin de ellerinde. | Open Subtitles | ودماء كل من كان على تلك الطائرة تحمل انت ذنبها مثل أبيك |